Makalede Sadri Maksudi’nin Türk diline ilgisi, Türk dili hakkındaki çalışmaları ve Türkçeyle ilgili bazı görüşleri ele alınmıştır. Arsal’ın dile ve Türk diline ilgisi çocukluk yıllarından itibaren izlenmeye çalışılmıştır. Sadri Maksudi’nin daha çocukluk yıllarında Kazan ve İstanbul Türkçelerini, Arapça ve Rusçayı öğrenmesi, İsmail Gaspıralı ile tanışması, Fransa, Almanya ve Finlandiya’da bulunduğu yıllarda Türk dili ve tarihiyle ilgili araştırmalara yönelmesi, Petersburg’da Radloff’un sohbetlerine katılması, Rus Duma’sında ana dilde eğitimi savunan konuşmaları, biyografisiyle birlikte izlenmiş ve değerlendirilmiştir. Sadri Maksudi Arsal’ın 1924’ten sonraki Türkiye dönemi, diğer çalışmaları yanında doğrudan doğruya dille ilgili makaleler ve eserler de yazdığı bir dönemdir. Türk Dili İçin adlı eseri Atatürk’ün de takdir ettiği ve özleştirme hareketi sırasında tesirinde kaldığı bir eser olmuştur. Bu bağlamda Atatürk ve Sadri Maksudi ilişkileri de ele alınmış ve bu konuda bazı görüşler ileri süren Ahmet Cevat Emre ile Yıldıray Oğur’un görüşleri eleştirel bir yaklaşımla değerlendirilmiştir. Arsal’ın 1930’da yayımladığı Türk Dili İçin adlı eserindeki görüşlerle 1940’ların sonlarındaki birkaç çalışmasında belirttiği görüşler arasında az da olsa bazı farklar vardır. Makalede bu konuya da temas edilmiştir. Hukuk tarihi ve sosyoloji çalışmalarında da Arsal’ın dil ve tarih birikiminin önemli rolü bulunmaktadır. Makalede bu noktalar üzerinde de durulmuştur.
Field : Hukuk
Journal Type : Ulusal
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|