Görüntüleme
562
İndirme
60
Sesli Dinleme
1
Milletlerin oluşum ve devamına kaynaklık eden kültürel değerler, örf ve adetler ile zihni yapılarıdır. Bu yapı tarihteki Doğu-Batı çatışmasının da daha iyi anlaşılmasının da anahtarı olup, bu anahtarın dişlileri Truva Savaşlarına kadar dayandırılmaktadır. Bir on dokuzuncu yüzyıl argümanı olan Şark Meselesi aslında bu tarihsellikle aynı ölçekte değerlendirilmesi gereken bir mevzudur. Bu mevzuda, Türk imgesi Avrupa Hunlarından itibaren baş aktör olmuş, İslam’ın Kabulü ve Osmanlı Devleti siyasi arenadaki büyük gücü ile tavan yapan bir oluşuma evrilmiştir. İlk kez 1815 Viyana Kongresi’nde dillendirilen Şark Meselesi kavramı, Avrupa Devletlerin kolonyalist yayılma ve ekonomik emperyalist politikaları için bulunmaz bir coğrafyayı yani Osmanlı coğrafyasını içinde barındırdığı azınlık grupları harekete geçirerek parçalamayı hedefleyen bir anlayış olarak literatüre girdi. Parçalanan Osmanlı coğrafyasında hegemonik güç olmayı hedefleyen Avrupalı devletlerin bağımsızlık hareketlerine verdikleri desteklerle azınlık gruplarını kışkırtmaları, bunun karşısında ise Osmanlı Devleti’nin hayatiyetine yönelik aldığı bir dizi tedbirlerle süreci durdurmaya çalışması ve tasfiye edilen Osmanlı toprakları ve halen devam eden Şark meselesi günümüzde de önemini koruyan bir meseledir. Bu çalışma konuya daha yakından ışık tutmaya gayret gösteren bir çalışma olup, kuşkusuz ki konuyla ilgili söylenen en son söz olmayacaktır. Ancak okura tarihten bir yaprağı aydınlatacak bir araştırma sunulmaya çalışılmıştır.
The cultural values that lead to the formation and continuation of the nations are the structures of the mind, the arms and the idols. This structure is also the key to a better understanding of the Eastern-West conflict in history, and the clothes of this key are held until the Trojan Wars. The Song Question, which is an argument of the nineteenth century, is in fact a position that should be assessed in the same scale as historically. In this position, the Turkish image has become the main actor since the European Hunts, the acceptance of Islam and the Ottoman State have evolved into a forming that has a roof with its great power in the political arena. The concept of the Song Theme, first spoken at the 1815 Vienna Congress, entered literature as a concept aimed at dismantling a geography unavailable for the colonial spread and economic imperialist policies of the European states, which is the Ottoman geography, by moving minority groups. The European states aiming to be a hegemonic power in the split Ottoman geography are provoking minority groups with the support they give to the independence movements, and against that the Ottoman State is trying to stop the process with a series of measures aimed at the life of the Ottoman State, and the purified Ottoman territory and the still ongoing Song issue is a matter that keeps its importance today. This study is a study that aims to keep the subject closer to light, and will surely not be the last word to be said on the subject. But a research was tried to present a leaflet of history to the reader.
Alan : Eğitim Bilimleri; Güzel Sanatlar; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Makale Detay 
Benzer Makaleler
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Alıntı Yap
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
