Bu makalede Birinci Dünya Savaşı esnasında Kafkas Cephesi’nde Rusların eline esir düşen Türklerin Sibirya’ya doğru yolculukları ve kamp hayatları ele alınmıştır. Esaret süresince büyük sıkıntılar çeken esirlerimizin, özellikle açlık ve soğukla olan mücadelesi bir yaşam örneği niteliğindedir. Esaretin fiziksel zorluğunun yanı sıra Rusların zulmüyle karşılaşmaları da bu durumun çekilmez bir hal almasına neden olmuştur. Bu zorlu yaşamda çeşitli hastalıklara yakalanan Türk esirlerinin birçoğu yaşamını yitirmiştir. Rus kentlerinde yaşayan Müslüman halkın, bölgedeki esirlerimize yardım girişimleri de; Ruslar tarafından engellenince Türk halkının, Sibirya’ya yapılan bu esaret hayatı tam anlamıyla cehennem azabına dönüşmüştür.
This article discusses the camp life and journeys towards Siberia taken by the Turks who fell captive to the Russians on the Caucasian battlefield during the first world war. The struggle with the hunger and the cold of our captives who had enormous troubles during the journey is particularly an instance of a survival. The physical challenges of the captivity and the persecution of Russians made this situation more difficult. In this hard life, most of the Turkish slavers who had kinds of illness were died. When the assistance enterprise to our slavers in the region of Muslim nations who live in Russian cities were obstructed by Russians, the slavery of Turkish nations in Siberia was absolutely turned the torment of hell.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|