İslam sanatının önemli bir kolu olan hüsn-i hat kitap sanatları içinde sayılmakla birlikte, İslam mimarisinde de mühim bir tezyin unsuru olarak karşımıza çıkar. Levha şeklinde yahut doğrudan duvara nakşedilmiş surette medreseler, hanlar hatta meskenlerde görülen hat sanatı, en zengin kullanımını camilerde bulmuştur. Tarih içinde cami tezyinatında kullanılan yazılar, usta hattatlar tarafından nakşedileceği camiye özel olarak tasarlanmış ve yazılmıştır. Ancak estetik hassasiyetin zayıf olduğu mahallerde yazı, sanat hüviyetinden uzaklaştırılmış, kitsch seviyesinde örnekler meydana gelmiştir. Isparta ili merkezinde bulunan tarihi camiler özelinde hat sanatının mimari tezyin unsuru olarak kullanımı incelendiğinde, merkezi camilerde dahi ciddi noksanlar görülmektedir. Araştırmada camiler üzerinde saha çalışması yapılmış, söz konusu binalarda bulunan yazılar estetik ve anatomik olarak tetkik edilmeye gayret edilmiştir. Tarihi perspektif içerisinde mevcut noksanların durumu ele alınarak aynı hataların tekrar etmemesi için tavsiyelerde bulunulmuştur. Bir diğer nokta olarak sanatın gerektirdiği uzmanlık düsturunun göz ardı edilmesinin, şehir ve medeniyet esasları özelinde sonuçları ele alınmıştır.
Hüsn-i line, which is an important arm of Islamic art; although it is counted in the book arts, it also comes to us as an important element of the thesis in Islamic architecture. In the form of a sheet or in the form of a mural, the medreses, houses, and even the line art seen in the houses, found the richest use of it in the mosques. The texts used in the mosque thesis in history have been designed and written specifically to the mosque where the master lines will be carried out. But in the neighborhoods where aesthetic sensitivity is weak, examples at kitsch level have occurred, removed from the literature, art benefit. When the use of line art as an element of the architectural thesis is studied in the historic mosques located in the center of the island of Isparta, even in the central mosques serious points are seen. In the research; field work on the mosques was carried out, the texts found in the respective buildings were attempted to be examined in aesthetic and anatomical manner. In the historical perspective, it was advised to not repeat the same errors by addressing the situation of existing points. Another point is that the ignorance of the specialization that art requires, the results of the city and civilization foundations are addressed.
İslam sanatının önemli bir kolu olan hüsn-i hat; kitap sanatları içinde sayılmakla birlikte, İslam mimarisinde de mühim bir tezyin unsuru olarak karşımıza çıkar. Levha şeklinde yahut doğrudan duvara nakşedilmiş surette medreseler, hanlar hatta meskenlerde görülen hat sanatı, en zengin kullanımını camilerde bulmuştur. Tarih içinde cami tezyinatında kullanılan yazılar, usta hattatlar tarafından nakşedileceği camiye özel olarak tasarlanmış ve yazılmıştır. Ancak estetik hassasiyetin zayıf olduğu mahallerde yazı, sanat hüviyetinden uzaklaştırılmış, kitsch seviyesinde örnekler meydana gelmiştir. Isparta ili merkezinde bulunan tarihi camiler özelinde hat sanatının mimari tezyin unsuru olarak kullanımı incelendiğinde, merkezi camilerde dahi ciddi noksanlar görülmektedir. Araştırmada; camiler üzerinde saha çalışması yapılmış, söz konusu binalarda bulunan yazılar estetik ve anatomik olarak tetkik edilmeye gayret edilmiştir. Tarihi perspektif içerisinde mevcut noksanların durumu ele alınarak aynı hataların tekrar etmemesi için tavsiyelerde bulunulmuştur. Bir diğer nokta olarak; sanatın gerektirdiği uzmanlık düsturunun göz ardı edilmesinin, şehir ve medeniyet esasları özelinde sonuçları ele alınmıştır.
Alan : Güzel Sanatlar; Mimarlık, Planlama ve Tasarım
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|