Views
35
Downloands
1
Cohen, New York'ta İbranice konuşan, ılımlı Ortodoks, Rus kökenli Siyonist bir ailede dünyaya geldi. Cohen lisans eğitimini 1943 yılında, Muhafazakâr Yahudiliğin ana merkezi olan Jewish Theological Seminary of America (JTSA) ve bununla paralel olarak New York City College'da (1944) tamamladı. Aynı zamanda Cohen, JTSA’da master derecesini ve 1948 yılında da rabinik diplomasını aldı. Cohen, doktorasını da Columbia Üniversitesi’nde 1958 yılında bitirdi. Küçük yaşta İbranice eğitimi alan Cohen, Amerikan Yahudiliğinin bir şubesi olan Muhafazakâr Yahudilikte önemli bir yere sahip olmuştur. JTSA’da ilk önce kütüphaneci olarak göreve başlayan (1950) Cohen, daha sonraki yıllarda, Yahudi Tarihi ve Literatürü dersleri vermeye başlamış, daha sonra da profesör olarak görevine devam etmiştir. 1972-1986 yılları arasında JTSA’nın rektörlüğünü yapan Cohen, 1985 yılında Muhafazakâr Yahudilik içerisinde ilk defa kadın rabbi atayan kişi olmasından dolayı en iyi bilinen rektörlerdendir. Cohen, rektörlük döneminde, başta Yahudi öğretmenler, idareciler ve rabbiler olmak üzere JTSA’yı, Amerika’daki tüm Yahudilerin eğitim merkezi olan bir üniversite haline getirmeye çalışmış, Tora Çalışmaları, Siyonizm, Halaka ve İbranice öğrenimi alanlarına büyük önem vermiş ve bunları Muhafazakâr Yahudiliğin merkezine yerleştirmiştir. Cohen, tarihselci bir yaklaşımla, bugünkü Yahudiliği tarihten gelen Yahudiliğin bir devamı olarak görüyordu. Onun gözünde, JTS gibi Amerika’daki tüm Yahudi dini eğitim kurumları işlevleri itibariyle, Yavneh akademisinden farklı değildi. O aynı zamanda, çeşitliliği tabii karşılıyor ve müstakil bir grup olarak “Conservative Judaism” tabirini kullanmaktan çekinmiyordu. Cohen, JTS’teki meslektaşlarından, Muhafazakâr hareketin başarılarıyla iftihar etmeleri gerektiğini söylüyor ve Amerikan diasporasındaki Yahudilerin kurumsallaşmasının gelecek nesiller için hayatiyet arzettiğini düşünmekteydi. Cohen’in en çarpıcı fikri, asimilasyonu Yahudiler için bir pozitif unsur olarak görmesiydi. Cohen’e göre, aslında asimilasyonun Yahudiliğin tarihsel bağlamı içerisinde değerlendirildiğinde olumlu bir değerinin olduğuna hak vermekte bir sakınca yoktu. Ona göre, asimilasyon ve kültürel değişim, bir yenilenme olarak görülmelidir çünkü bu iki faktör, Yahudi düşünce hayatınının canlanmasını teşvik etmekte ve geleneğin devamlılığına katkıda bulunmaktadır. Cohen’in bu fikri bazıları tarafından yaratıcı bir fikir olarak görülse de çoğu Yahudi çevrelerce eleştirilmiştir. Eleştirilere göre, Yahudiler tarihte, asimilasyon dolayısıyla çok zarar görmüş ve asırlarca Yahudilerin ayakta kalamamasına sebebiyet vermiştir. Özellikle Helenistik ve Grek dönemlerinde Yahudiler, isimlerini, dillerini kaybetmişler ve kutsal ibadet dili olan İbranice’yi bile terketmişlerdir. Cohen’in Yahudileri izole eden "Yahudi grubu" tabiri ile, yine Yahudileri bir azınlık olarak tarif eden "Yahudiler daima azınlık olmuştur ve şüphesiz azınlık olarak kalacaktır” görüşü, Yahudileri yalnızlaştıran bir görüştür. Cohen, bir taraftan diasporada Yahudilerin (diğer dinler ve diğer Yahudi mezhepleri dahil) dış çevre ile diyaloğunu savunurken, diğer taraftan da Yahudileri bir “azınlık” olarak görüp onları toplumdan soyutlaması büyük bir çelişki oluşturmaktadır. Ayrıca Cohen, “sağlıklı bir İsrail” olabilmesi için Siyonizm ve İsrail Devleti’nin desteklenmesini her Yahudi’nin üzerine düşen bir görev olarak kabul etmektedir. Bu fikre sahip olmasında onun çocukluğunda yetiştiği Siyonist aile ve çevresinin büyük etkisi vardır. Nitekim, Cohen’in İsrail’de Merkaz adlı Siyonist organizasyonun kuruluşunda yer alması ve JTS’in İsrail’de şube ve bazı okulları açması, onun Siyonist görüşünü desteklemektedir. Fakat bu yaklaşım, diaspora Yahudiliğini zayıflatan ve bağımsız hareket etmesini engelleyen bir faktör olarak görülebilir.
Cohen was born in a moderate, Hebrew-speaking Orthodox, Russian-born Zionist family in New York. Cohen completed his bachelor's degree in 1943 at the Jewish Theological Seminary of America (JTSA), the main center of the Conservative Jewishism, and parallelly at the New York City College (1944) . Cohen also received a master's degree at JTSA and a rabinic degree in 1948. Cohen also graduated from his doctorate at Columbia University in 1958. Cohen, who learned Hebrew at a young age, had an important place in Conservative Judaism, a branch of American Judaism. Cohen, who first began his office as a library scientist at JTSA (1950) began teaching Jewish History and Literature lessons in the subsequent years, and then continued his office as a professor. Cohen, who was the director of the JTSA between 1972 and 1986, was one of the best-known directors in 1985 because he was the first female rabbi in the Conservative Judaism. Cohen tried to make JTSA, primarily Jewish teachers, administrators and pastors, a university that is the educational center of all Jews in America, giving great attention to the fields of Tora Studies, Zionism, Halaka and Hebrew Studies, and placing them in the center of Conservative Jewishism. Cohen, in a historical approach, saw today’s Jewishism as a continuation of Jewishism from history. In his eyes, all Jewish religious educational institutions in America, such as JTS, did not differ from the Yavneh Academy in terms of their functions. He also, of course, welcomed diversity and did not hesitate to use the phrase “Conservative Judaism” as a particular group. Cohen told his colleagues at JTS that they should betray the successes of the Conservative Movement, and he thought that the institutionalization of Jews in the American diaspora would bring life for future generations. Cohen's most impressive idea was that he saw the assimilation as a positive element for the Jews. According to Cohen, in fact, there was no trouble to assume that assimilation had a positive value when assessed within the historical context of Judaism. According to him, assimilation and cultural change should be seen as a renewal because these two factors encourage the revival of Jewish thought life and contribute to the continuity of the tradition. Although Cohen’s idea is seen by some as a creative idea, most of it has been criticized by Jewish circles. According to the criticism, the Jews in history have been greatly damaged due to assimilation and for centuries they have caused the Jews to not stand. Especially in the Hellenistic and Greek times, the Jews lost their names, their languages, and even left Hebrew, the holy language of worship. Cohen’s view of the “Jewish group” which isolates Jews, which again describes Jews as a minority, “Jewish people have always been a minority and will surely remain a minority,” is a view that isolates Jews. Cohen, on the one hand, defends the dialogue of the Jews (including other religions and other Jewish disciples) in the diaspora, while on the other hand, it is a great contradiction that the Jews are seen as a "minority" and are separated from society. Cohen also considers the support of Zionism and the State of Israel to be a "healthy Israel" as a task of every Jew. Having this idea has a great influence on the Zionist family and its surroundings he grew up in his childhood. Indeed, Cohen's participation in the establishment of the Zionist organization Merkaz in Israel and the opening of JTS's branches and some schools in Israel supports his Zionist view. But this approach can be seen as a factor that weakens the diaspora Jewish and prevents it from moving independently.
Cohen was born in New York to a Hebrew-speaking, moderately Jewish Orthodox and Zionist family of Russian origin. Cohen completed his undergraduate education in the Jewish Theological Seminary of America (JTSA) in 1943, which is the main center of Conservative Judaism, and simultaneously, in New York City College in 1944. Cohen also received his master's degree in JTSA and his rabbinic diploma in 1948. Cohen completed his doctorate at the University of Columbia in 1958.
Field : İlahiyat
Journal Type : Ulusal
Article Detail 
Similar Articles
Download PDF
Journal Information
Listen Paper
Cite
Print This Page
Share
Mendeley
