Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 17
 İndirme 8
Nasreddin Hoca Fıkralarında ‘türk’ Oto-stereotipi: By7297 Numaralı Yazma Eser Örneği
2023
Dergi:  
Milli Folklor
Yazar:  
Özet:

“Türk” kelimesinin anlamı üzerine birçok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalarda çeşitli görüşler öne sürülse de bilinen yazılı ilk metinler olan Orhun Yazıtlarında “millet” anlamını ifade ettiği görülmektedir. Türk kelimesinin “Türkçenin çeşitli lehçelerini konuşan soy ve bu soydan olan kimse” anlamının yanında “güzel, güçlü, yiğit” gibi anlamlarda da eserlerde yer aldığı bilinmektedir. Farklı kültürlere ait eser ve sözlüklerde (özellikle Fars ve Arap kaynakları) de “Türk” kelimesinin çeşitli anlamların yanında “sevgili” anlamıyla birçok eserde karşımıza çıkmaktadır. Ancak olumlu anlamların yanında kelimenin olumsuz kullanımları da mevcuttur. Tespit edilebildiği kadarıyla Türk kelimesinin olumsuz anlamlarda kullanılması 15. yüzyıla ait eserlerden itibaren başlamıştır. Bazen tamlamayla “türk-i bī-rāh” şeklinde, bazen Farsça ek alarak “türkāne” şeklinde, bazen de sadece isim olarak “köylü; kaba” anlamında kullanımları görülmektedir. 17. yüzyıl hiciv şairi Nef’î, Sihâm-ı Kazâ’sında yer alan çok sayıdaki beyitte Türk kelimesini bir aşağılama unsuru olarak kullanır. Bu çalışmada, Nasreddin Hoca fıkralarında geçen “Türk” kelimesinin olumsuz/menfî (pejorative) anlamlarda kullanılması incelenmiştir. Çalışmaya esas teşkil eden eser, Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi BY7297 numarasıyla kayıtlı Hikâyât-ı Hoca Nasreddîn adlı yazmadır. Kütüphane kayıtlarından eserin hicri 1292 yılında (1875-1876) vakfedildiği anlaşılsa da eserin istinsah tarihi ve müstensihi belli değildir. Ancak bağışlanma tarihi (1875-1876) dikkate alınarak istinsah tarihinin 1800’lü yılların başı olması muhtemeldir. Hikâyât-ı Hoca Nasreddîn adlı yazmada yer alan fıkralar taranarak Türk/Türkmen kelimelerinin geçtiği latifeler tespit edilmiştir. Daha sonra bu latifeler Kırgız Cumhuriyeti Ulusal Bilimler Akademisi Cengiz Aytmatov Dil ve Edebiyat Enstitüsü'nün el yazması koleksiyonu 007 numarada kayıtlı olan ve başı-sonu eksik basma eserdeki latifelerle karşılaştırılmıştır. Dolayısıyla aynı döneme ait Batı ve Doğu Türkçesiyle kaleme alınmış Nasreddin Hoca fıkraları Türklük algısı yönüyle ele alınmıştır. Hikâyât-ı Hoca Nasreddîn adlı yazmada “Türk” ve “Türkmān” tipinin yer aldığı altı fıkra, mezkûr basma eserdeki latifelerle bir araya getirilerek incelenmiştir. Bu latifelerin dili, geç dönem Çağatay Türkçesine aittir. Bu sebeple Batı Türkçesi (Hikâyât-ı Hoca Nasreddîn) ve Doğu Türkçesinde yer alan fıkraları, Türk tipi üzerinden karşılaştırmak uygun görülmüştür. Cengiz Aytmatov Dil ve Edebiyat Enstitüsü 007 numarada kayıtlı geç dönem Çağatay Türkçesiyle yazılmış Nasreddin Hoca (Efendi) latifelerinde Türk tipi bulunmamaktadır. Bu tipin Anadolu sahasındaki Nasreddin Hoca fıkralarında bulunduğunu, Doğu Türkçesiyle yazılmış fıkralarda yer almadığını görülmektedir. Her ne kadar Doğu Türkçesinin coğrafyasında Türk kelimesinin menfî anlam içeren kullanımlarını Nevâyî’de görülmüş olsak da bu kullanımın sınırlı olduğunu, Anadolu Türkçesindeki kullanımının daha yaygın olduğunu söylemek yerinde olacaktır. Çalışmada bir ötekileştirme unsuru olarak kullanılan “Türk” stereotipi değerlendirilmiştir. Bu bağlamda Türk tipi Nasreddin Hoca fıkralarında bir oto-stereotiptir. Ele alınan fıkralarda köylü tipinin şehirliden daha uyanık ama bunun yanında kaba bir tip olduğu görülmüştür.

Anahtar Kelimeler:

'turk' Auto-stereotype In Nasreddin Hodja Jokes: Sample Manuscript No. By7297
2023
Dergi:  
Milli Folklor
Yazar:  
Özet:

Many studies have been conducted on the meaning of the word "Turk". Although various opinions are put forward in these studies, it is seen that it expresses the meaning of "nation" in the Orkhon Inscriptions, the first known written texts. It is known that the word "Turk" is used in works with meanings such as "beau-tiful, strong, valiant" as well as "the lineage speaking various dialects of Turkish and the person of this lineage". In the works and dictionaries of different cultures (especially Persian and Arabic sources), the word "Turk" appears in many works with the meaning of "beloved" as well as various meanings. However, in addition to positive meanings, there are also negative uses of the word. As far as it can be determined, the use of the word "Turk" in negative meanings started from the works of the 15th century. It is sometimes used in the form of "türk-i bī-rāh", sometimes as a Persian suffix "türkāne", and sometimes as a noun in the sense of "peasant; rude". The 17th century satirical poet Nef'î uses the word "Turk" as an element of humili-ation in many couplets in his Sihām-ı Kazā. In this study, the use of the word "Turk" in negative / pejorative meanings in Nasreddin Hodja jokes is analyzed. The work that constitutes the basis of the study is the manu-script titled Hikâyât-ı Hoca Nasreddîn registered in Konya Regional Manuscript Library with the number BY7297. Although it is understood from the library records that the work was endowed in the year 1292 (1875-1876), the date of the work and its author are not known. However, considering the date of donation (1875-1876), it is likely that the date of the manuscript was in the early 1800s. The jokes in the manuscript titled Hikâyât-ı Hoca Nasreddîn were scanned and the Turkish/Turkmen words were identified. Then, these jokes were compared with the jokes in the manuscript collection of the Chingiz Aitmatov Institute of Language and Literature of the National Academy of Sciences of the Kyrgyz Republic, number 007, which has a missing beginning and end. Therefore, Nasreddin Hodja jokes written in Western and Eastern Turkish belonging to the same period are discussed in terms of the perception of Turkishness. In the manuscript titled Hikâyât-ı Hoca Nasreddîn, six jokes in which "Turk" and "Turkmān" type are included are analyzed by bringing together with the jokes in the aforementioned printed work. The language of these jokes belongs to late Chagatai Turkish. For this reason, it was deemed appropriate to compare the jokes in Western Turkish (Hikâyât-ı Hoca Nasreddîn) and Eastern Turkish through the Turkish type. There is no Turkish type in Nasreddin Hodja (Efendi) jokes written in late Chagatai Turkish, registered in Cengiz Aitmatov Institute of Language and Literature number 007. It is seen that this type is found in Nasreddin Hodja jokes in the Anatolian field, but not in jokes written in Eastern Turkish. Although we have seen the use of the word Turkish with a negative meaning in the geography of Eastern Turkish in Nevâyî, it would be appropriate to say that this use is limited and its use in Anatolian Turkish is more common. In the study, the stereotype of "Turk" used as an element of marginalization was evaluated. In this context, the Turkish type is an auto-stereotype in Nasreddin Hodja jokes. In the jokes analyzed, it was seen that the peasant type is more alert than the city dweller, but also a rude type.

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler








Milli Folklor

Alan :   Filoloji

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 1.672
Atıf : 8.848
© 2015-2024 Sobiad Atıf Dizini