Son yıllarda genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) ile ilgili tartışmalar yaşanırken, bu organizmaların üretim miktarları her geçen yıl artmaktadır. Günümüzde rekombinant DNA metotlarının kullanımı ile elde edilen ürünlerin ülkemizde kullanımı yasak olmasına rağmen hayvan yemi olarak ülkemize yasal olarak girmektedir. Global olarak, genetiği değiştirilmiş ürünlerin çevreye salınımlarından sonra kamusal endişeler artmıştır ve bu yüzden ülkeler bazında yasal düzenlemeler yapılmıştır. Biyoçeşitlilik, en temel anlamıyla canlı organizmaların çeşitliliği anlamındadır. Tarımsal biyolojik çeşitlilik ise gıda ve tarımla ilgili biyolojik çeşitliliğin tüm bileşenlerini içermektedir. Ekin türleri, çiftlik hayvanları, balık türleri genetik kaynakları ve tarla, orman, otlak ve su ekosistemleri dâhilinde evcilleştirilmemiş tüm kaynaklar tarımsal biyolojik çeşitliliğin kapsamına girmektedir. Son elli yılda dünya nüfusunun hızla artması ile birlikte genetik çeşitlilik azalmıştır. Bununla birlikte, genetiği değiştirilmiş organizmaların çevreye salınımı ile biyoçeşitliliğe etkisi kamusal kaygı olarak ortaya çıkmaktadır. GDO’ların çevreye salınımları halinde çoğunlukla kontrolsüz tozlaşma, gen kaçışı ve yabani hibritleşme gibi ortaya çıkabilecek riskleri vardır. Bu çalışmada genetiği değiştirilmiş bitkilerin biyoçeşitliliğe etkileri, riskleri ve olası faydaları değerlendirilmiştir.
While discussions about genetically modified organisms (GMOs) have been ongoing in recent years, the production of these organisms is increasing every year. Although the use of products obtained by the use of rekombinant DNA methods in our country is prohibited, it is legally entering our country as animal food. Globally, public concerns have increased after the release of genetically modified products to the environment, and therefore legal regulations have been made on the basis of countries. Biodiversity is essentially the diversity of living organisms. Agricultural biological diversity includes all components of food and agricultural biological diversity. Species, farm animals, fish species, genetic resources and all non-hosted resources, including farms, forests, forest and water ecosystems, fall within the scope of agricultural biological diversity. Over the past fifty years, with the rapid growth of the world’s population, genetic diversity has decreased. However, the impact on biodiversity with the release of genetically modified organisms into the environment appears as public anxiety. In the event of GMO emissions to the environment, there are risks that may occur, mostly, such as uncontrolled pollution, gene escape and wild hybridization. This study assessed the effects, risks and potential benefits of genetically modified plants on biodiversity.
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|