Amaç: Pediatrik distal radius kırıklarının tedavisinde, konservatif tedavi genel tercih edilen tedavi olmasına karşın distal metafizodiafizier kırıklarda redüksiyon kayıpları ve redüksiyonun sağlanamaması başlıca sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Yer değiştirmiş metafizodiafizier distal radius kırıklarının cerrahi tedavisinde hangi tekniğin kullanılacağına dair fikir birliği bulunmamaktadır. Bu çalışmanın amacı; metafizodiafizier yerleşimli distal radius kırıklarında mini-açık teknik ile yapılan pin tespitinin sonuçlarını değerlendirmektir. Yöntemler: 2018-2020 yılları arasında metafizodiafizier distal radius kırığı nedeni ile ameliyat edilen pediatrik vakalar geriye dönük incelenmiştir. Hastaların klinik takipleri ikinci, dördüncü, altıncı haftalarda ve üçüncü ayda yapıldı. Radyolojik iyileşme zamanı, takiplerde gelişen redüksiyon kayıpları, komplikasyonlar, el bileği ve önkol hareket açıklıkları değerlendirilmiştir. Bulgular: Toplamda 19 hasta, 13’ü erkek ve 6’sı kız hasta olmak üzere incelemeye alınmıştır. Çalışmaya dahil edilen hastaların ortalama yaşı 10.1 (8-12 yıl) yıldır. Ameliyattan hemen sonra çekilen grafilerde koronal planda translasyon %5’in altında, sagittal planda ise %10’un altında bulunmuştur. Hastaların son takiplerindeki kırık iyileşmesine yönelik yapılan radyografik incelemelerde ön-arka grafilerde ortalama 3, yan grafilerde ise ortalama 4 derece açısal değişiklik tespit edilmiştir. Hastalarda herhangi bir hareket kısıtlılığı gözlemlenmemiştir. Sonuç: Araştırmamız sonucunda; metafizodiafizier distal raidus kırıkların tedavisinde mini-açık teknik ile uygulanan pin tespiti yeterli stabilite ve dizilim elde edilmesi açısından uygun bir tekniktir.
Aim: Although conservative treatment remains the preferred choice for distal radius fracture in children, reduction losses and failure to achieve reduction remain the main problems at diaphyseal metaphyseal junctional fractures. There is no consensus on the surgical treatment of displaced metaphyseal-diaphyseal distal radius fractures. This study aims to evaluate the result of the crossed pin fixation applied with the mini-open technique at pediatric metaphyseal-diaphyseal distal radius fractures. Methods: The radiological and clinical outcomes of pediatric distal metaphyseal diaphyseal distal radius fractures operated between 2018 and 2020 were retrospectively investigated. The clinical follow-ups of the patients were performed in the second, fourth, sixth weeks and the third month. Radiological recovery time, reduction losses during follow-up, complications, and forearm and wrist range of motion were examined. Result: There were 13 boys and 6 girls with an average age of 10.1 (8-12 years). Radiographs taken immediately after the operation showed less than 5% translation in the coronal plane and less than 10% translation in the sagittal plane. An average of 4 degrees of change was observed in the lateral radiographs, and an average of 3 changes was detected in the anterior to posterior (AP) radiographs at the last follow-up. No limitation in the range of motion was observed in the patients. Conclusion: Our data showed that the pin fixation with the mini-open technique was a suitable method to treat metaphyseal-diaphyseal distal radius fractures with a satisfactory alignment and achieving stable fixation.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Makale Detay 
Benzer Makaleler
PDF Görüntüle
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Alıntı Yap
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
