İlk üç romanında Kenya’nın sömürü altındaki toplumsal dokusunu tasvir eden Thiong’o, dördüncü romanı Petals of Blood’da, Kenya’nın sömürü döneminden sonraki toplumsal yapısını gözler önüne sermektedir. 1977’de yayımlanan roman, bağımsızlıktan sonra Kenya’nın ekonomik ve sosyal yapısının bir portresini çizmekte, özellikle de toplumun büyük bir kısmını oluşturan işçi ve köylü sınıfının yabancı sermayeli şirketlerle işbirliği içindeki açgözlü yerli burjuvazi ve siyaset sınıfı tarafından nasıl sömürülmeye devam edildiğini anlatmaktadır. Thiong'o, romanlarında hep Kenya toplumunun adaletsiz ekonomik yapısının ve onun dünya ekonomisiyle olan eşitsiz ilişkisinin birçok toplumsal rahatsızlığının teme l nedeni olduğunu göstermeye odaklanan bir yazar olarak bilinmektedir. Neokolonyalizm, emperyalizmin 1970'lerden sonra ortaya çıkan yeni ve farklı bir uygulaması olarak bilinir. Başka bir deyişle, sömürgelerin bağımsızlığını kazanmasından sonra bile emperyalist sömürüleri gizli bir şekilde sürdürmek için işleyen yeni bir sömürgeci baskı biçimi olarak tanımlanabilir. Thiong’o’nun, Kenya’nın bağımsızlığından sonra yazdığı romanları genel olarak yeni -sömürgeci uygulamalara ve politikalara odaklıdırlar. Thiong’o, bu romanda da, büyük fedakârlıklarla elde edilen bağımsızlığın kapitalist çıkarlarla gizli anlaşma içindeki yeni -sömürgeci (neo-colonial) seçkinler tarafından heba edildiğini kurgusal bir söylemle anlatmakta ve halkın neo-kolonyal uygulamalarla mücadele edebilmesi için yapılması gerekenleri Fanonist bir bakış açısıyla dile getirmektedir. Bu düzlemden hareketle, bu makale Thiong’o’nun neo-kolonyal politikalarla mücadele etmek için öne sürdüğü tematik argümanları ortaya çıkarıp iç ve dış sömürüye kar şı bir farkındalık oluşturmayı amaçlamaktadır.
İlk üç romanında Kenya’nın sömürü altındaki toplumsal dokusunu tasvir eden Thiong’o, dördüncü romanı Petals of Blood’da, Kenya’nın sömürü döneminden sonraki toplumsal yapısını gözler önüne sermektedir. 1977’de yayımlanan roman, bağımsızlıktan sonra Kenya’nın ekonomik ve sosyal yapısının bir portresini çizmekte, özellikle de toplumun büyük bir kısmını oluşturan işçi ve köylü sınıfının yabancı sermayeli şirketlerle işbirliği içindeki açgözlü yerli burjuvazi ve siyaset sınıfı tarafından nasıl sömürülmeye devam edildiğini anlatmaktadır. Thiong'o, romanlarında hep Kenya toplumunun adaletsiz ekonomik yapısının ve onun dünya ekonomisiyle olan eşitsiz ilişkisinin birçok toplumsal rahatsızlığının teme l nedeni olduğunu göstermeye odaklanan bir yazar olarak bilinmektedir. Neokolonyalizm, emperyalizmin 1970'lerden sonra ortaya çıkan yeni ve farklı bir uygulaması olarak bilinir. Başka bir deyişle, sömürgelerin bağımsızlığını kazanmasından sonra bile emperyalist sömürüleri gizli bir şekilde sürdürmek için işleyen yeni bir sömürgeci baskı biçimi olarak tanımlanabilir. Thiong’o’nun, Kenya’nın bağımsızlığından sonra yazdığı romanları genel olarak yeni -sömürgeci uygulamalara ve politikalara odaklıdırlar. Thiong’o, bu romanda da, büyük fedakârlıklarla elde edilen bağımsızlığın kapitalist çıkarlarla gizli anlaşma içindeki yeni -sömürgeci (neo-colonial) seçkinler tarafından heba edildiğini kurgusal bir söylemle anlatmakta ve halkın neo-kolonyal uygulamalarla mücadele edebilmesi için yapılması gerekenleri Fanonist bir bakış açısıyla dile getirmektedir. Bu düzlemden hareketle, bu makale Thiong’o’nun neo-kolonyal politikalarla mücadele etmek için öne sürdüğü tematik argümanları ortaya çıkarıp iç ve dış sömürüye kar şı bir farkındalık oluşturmayı amaçlamaktadır.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|