Hıristiyanlık ve İslamiyet gibi iki büyük diningözde mabetlerinden Ayasofya, aynı zamanda iki büyük medeniyetin – Bizans ve Osmanlı’nın – sosyal-siyasi hayatının önemli bir parçası olmuştur. Dünya tarihinde fatihlerin, hâkimiyetleri altına aldıkları yeni topraklarda yerli put ve dini mabetlere zarar vererek bu toprakların manevi tarihini büyük ölçüde yok ettikleri ve çoğunlukla kullanılamaz hale gelen tarihi abidelerin tanım ve tasvirlerinin yalnız yazılı kaynaklarda bulunduğu bilinmektedir. Osmanlı ise, Ayasofya’yı camiye dönüştürerek korumuş ve onun ayakta kalmasını sağlamıştır. Ayasofya, 1500 yılı aşkın tarihi boyunca hem Hıristiyanlar hem de Müslümanlar içinönemli ibadet yerlerinden biri olmuştur. Hıristiyan halklar içinde Ortodoksluğu seçen ve bu yüzden Bizans İmparatorluğu’na manevi bir bağla bağlanan Kiev Knezliği’nde de Ayasofya oldukça önemli bir mabet olarak görülmüştür. Rus seyyahların arkalarında bıraktıkları seyahatnameler/ gezi notları Ayasofya ile ilgili pek çok değerli bilgiler içermesine rağmen, bu malzeme günümüze kadar toplu ve detaylı bir şekilde ele alınıp incelenmemiştir. Bu eksikliği gidermek adına bu makalede, Ortaçağ dünyasıyla ilgili zengin malzeme kaynağı olan Rus seyahatnameler ve hikâyeler XIII-XVIII. yüzyıllar incelenecek ve Ayasofya hakkındaki bilgiler ortaya konulacaktır.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|