İran, 1979 devrimi sonrasında İslami bir ideoloji temelli iç ve dış politika benimsemiştir. Benimsediği politika çerçevesinde Orta Doğu’da din bağlamında ve Şiilik özelinde sergilediği yaklaşımı Kafkasya ve Orta Asya’da pragmatist bir tavır takınarak benimsememiştir. Pragmatist tavrı güvenlikçi ve statükocu tutumunun bir yansımasıdır. İran bölgede ulusal güvenliğini tehdit edebilecek değişimlere karşı mevcut statükonun sürdürülmesinden yana olmuştur. Ülkesinde yaşayan Azerbaycan Türkleri, İran’ın Azerbaycan’a yaklaşımını etkilemiştir. Dolayısıyla Ermenistan ile ilişkileri bu çekince üzerine inşa edilmiştir. İki ülkenin ortak sorunları zorunlu iş birliğinin doğmasına yol açmıştır. İran,Azerbaycan’ı Ermenistan’la dengelemeye çalışan bir politika benimsemiştir. Bunun yanı sıra uluslararası toplumdan izole edilen İran, Avrupa pazarına erişim için stratejik bir konumda gördüğü Gürcistan’la yakın ilişki kurmaya gayret etmiştir. Ancak iki ülke soğuk, inişli çıkışlı bir trendde ilişki geliştirmiştir. İran,dini kimliğini arka plana iterek, güvenlikçi ve temkinli bir bakış açısıyla Kafkasya’da meydana gelen yeni jeopolitik denkleme ayak uydurmaya çalışmıştır. Bu durum aynı zamanda İran’ın dini araçsallaştırdığının da bir göstergesi olmuştur. Bu çalışmada İran’ın Güney Kafkasya yaklaşımı ve Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan ile ilişkileri incelenmiştir.
After the 1979 revolution, Iran adopted an Islamic ideology-based domestic and foreign policy. Within the framework of the policy he adopted, he did not adopt the approach he exhibited in the context of religion and Shiism in the Middle East by adopting a pragmatist attitude in the Caucasus and Central Asia. His pragmatist attitude is a reflection of his security and status quo attitude. Iran has been in favor of maintaining the current status quo against changes in the region that could threaten its national security. Azerbaijani Turks living in their country have affected Iran's approach to Azerbaijan. Therefore, its relations with Armenia are built on this reservation. The common problems of the two countries have led to the emergence of compulsory cooperation. Iran has adopted a policy that tries to balance Azerbaijan with Armenia. In addition, Iran, isolated from the international community, has tried to establish a close relationship with Georgia, which it sees in a strategic position to access the European Market. However, the two countries have developed a relationship in a cold, fluctuating trend. Iran has tried to keep pace with the new geopolitical equation taking place in the Caucasus with a security and cautious point of view by pushing its religious identity to the background. This situation has also been an indication that Iran has instrumentalized religion. In this study, Iran's approach to the South Caucasus and its relations with Azerbaijan, Armenia and Georgia are examined.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|