Kardiyovasküler Hastalıklar (KVH) dünya genelinde ölümlerinsık nedenidir. Dünyadaki tüm ölümlerin %31’ini oluşturmaktadır. KVH için sigara kullanımı, sağlıksız beslenme, obezite, fi ziksel inaktivite, yüksek kan basıncı (hipertansiyon), yüksek kan yağları ve diyabet gibi risk faktörleri mevcuttur Vücudun deri, ağız, vajina, bağırsaklar gibi çeşitli bölgelerinde yerleşmiş bakterilere o bölgenin “florası”, yeni adıyla “mikrobiyota”sı denmektedir. Mikroorganizmaların genomuna ise “mikrobiyom” adı verilmektedir. İnsan vücudu %10 kendi hücresi ve % 90’ı mevcut konağa yerleşmiş mikrobiya hücrelerden oluşmaktadır. İntestinal mikrobiyota; vücudumuzda fi zyolojik, metabolik ve immun sistem üzerinde oldukça önemli görevler üstlenmektedir. Enerji taşıyıcı rolü üstlenerek veya immun modüle edici maddeleri serbest bırakarak gerekli metabolik süreçleri kontrol eden bağırsak bakterileri bu nedenle günümüzde yeni bir “metabolik organ” olarak tanımlanmaktadır. Bağırsak Mikrobiyotası ile son dönemde yapılan çalışmalarda Mikrobiyota ile hem metabolik hem de kardiyovasküler hastalıklar arasında ilişki olduğu gösterilmiştir İntestinal mikrobiyotanın birçok hastalıkla ilişkili bulunması mikrobiyota modifi kasyonunun tedavide kullanılabilirliğini gündeme getirmiştir.İntestinal mikrobiyotanın probiyotik, prebiyotik ve simbiyotik gibi ürünlerle modifi ye edilmesi giderek önem kazanan tedavi yöntemi olmaktadır.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|