Bilim kurgu türünün “ayağı en yere basan” ve “en güvenilir tahminleri sunan” öyküleri robotlar üzerinedir. Türk sinemasında Uçan Daireler İstanbul’da (Orhan Erçin, 1955), Yılmayan Şeytan (Yılmaz Atadeniz, 1972), Turist Ömer Uzay Yolunda (Hulki Saner, 1973), Çılgın Kız ve Üç Süper Adam (Cavit Yürüklü, 1973), Dünyayı Kurtaran Adam (Çetin İnanç, 1982), Japon İşi (Kartal Tibet, 1987), G.O.R.A. (Ömer Faruk Sorak, 2004) ve Arif V 216 (Kıvanç Baruönü, 2018) filmlerinde robotlar görülür. Bu çalışmada, Türk bilim kurgu filmlerinde robot kimliğinin nasıl temsil edildiği irdelenmiştir. Robot kimliğinin inşasındaki temaları belirlemek adına tematik analiz yöntemi kullanılmıştır. Bu temalar şöyle sıralanabilir: bir isme sahip robotlar, kimlik ve kişilik sahibi robotlar, hizmetçi robotlar, toplumsal cinsiyet kodlarına göre robotlar, dış görünüşe (tasarıma) göre robotlar, öteki olarak robotlar ve insan olmak isteyen robotlar. Filmler söz konusu olduğunda robotlar belirli emeller için kullanılır. Robotların sahipleri genellikle dünyayı ele geçirme amacındadır ve bu amaç uğruna da robotlar sahiplerinin isteklerini yerine getirmek için tasarlanan işçi ya da köledir. Başka bir deyişle robotlar kendilerine verilen emirleri yerine getirirler. Bir yandan toplumsal cinsiyet kodlarına uygun olarak hizmet eden robot/gynoid “mükemmel ev kadını”dır. Dünyanın hâkimi olmak ya da dünyayı ele geçirmek isteyen kral ya da bilim insanlarının robotlarının adları yoktur. Robotlar gri, metalik ve mekanik bir biçimde hareket eden ve insan formunda olarak belirir. Dış görünüşleri ile robot oldukları açık kılınan robotlar aynı zamanda ötekidir. Robotların öteki olmaları ya da ötekileştirilmeleri hem tasarımlarıyla hem dille hem de hizmet için kullanılmalarında kendini gösterir. Robotlar kişilik ve kimlik tanımlarının dışında görülür. İnsan olmak isteyen ya da âşık olan robotlar kişinin ve aşkın ne olduğunu insanlara hatırlatandır.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|