20.yy’ın son çeyreği ile 21.yy’ın ilk çeyreğinde bütün dünyayı etkisi altına alan küreselleşme gerek ekonomik hayatta gerekse siyasal hayatta pek çok değişim ve dönüşüme sebep olmuştur. Ekonomik küreselleşmenin hızlı bir şekilde yayılmasıyla birlikte, dünya ülkeleri arasındaki coğrafi sınırlar önemini yitirmiş, sermaye, mal, insan ve teknoloji ulusal sınırları aşarak bütün dünyada serbest bir şekilde dolaşıma girmiştir. Ekonomideki hızlı küreselleşme siyasal hayatı da yakından etkilemiş, ulus devlet çeşitli alanlarda değişim ve dönüşüm sürecine girmiştir. Bu süreçte ulus üstü yapıların ve çok uluslu şirketlerin ulus devlete rağmen daha etkili oldukları gözlemlenmiştir. Piyasa koşullarında hizmet vermeye doğru yönlendirilen ulus devletler yeni kamu yönetimi anlayışı çerçevesinde daha rasyonel ve daha liberal eğilimleri kamu yönetimi süreçlerinde kullanır hale gelmişlerdir. Ancak COVID-19 Küresel pandemisiyle birlikte küreselleşme, ulus devlet, kamu yönetimi sistemi ve yeni kamu yönetimi düşüncesi yeniden tartışmaya açılmış, küresel pandemi sürecinde yeni kamu yönetimi düşüncesinin uygulanabilirliği de dâhil olmak üzere kamu yönetimi süreçlerine dair pek çok konu tartışmaya açılmıştır. Çalışma kapsamında küreselleşme sürecinin ortaya çıkışı, bu süreçte ulus devletin uğradığı değişim, yeni kamu yönetiminin ortaya çıkışı, özellikleri ve klasik kamu yönetiminden farkları, COVID-19 sürecinde ulus devletin ve kamu yönetimi sisteminin aldığı pozisyon ve nihâyet küresel salgınla mücadele sürecinde yeni kamu yönetimi düşüncesinin uygulanabilirliği incelenmiştir. COVID-19 sürecinde ulus devletlerin ve kamu yönetimi sistemlerinin daha hızlı, daha esnek ve daha rasyonel hareket etmeleri gerektiği salgınla mücadele sürecinde karşımıza çıkan temel bir ihtiyaçtır. Ulus devletlerin bu ihtiyaca yeni kamu yönetimi düşüncesinin imkânlarını kullanarak cevap verip veremeyecekleri üzerinde tartışılmaya değer bir konudur.
20.yy’ın son çeyreği ile 21.yy’ın ilk çeyreğinde bütün dünyayı etkisi altına alan küreselleşme gerek ekonomik hayatta gerekse siyasal hayatta pek çok değişim ve dönüşüme sebep olmuştur. Ekonomik küreselleşmenin hızlı bir şekilde yayılmasıyla birlikte, dünya ülkeleri arasındaki coğrafi sınırlar önemini yitirmiş, sermaye, mal, insan ve teknoloji ulusal sınırları aşarak bütün dünyada serbest bir şekilde dolaşıma girmiştir. Ekonomideki hızlı küreselleşme siyasal hayatı da yakından etkilemiş, ulus devlet çeşitli alanlarda değişim ve dönüşüm sürecine girmiştir. Bu süreçte ulus üstü yapıların ve çok uluslu şirketlerin ulus devlete rağmen daha etkili oldukları gözlemlenmiştir. Piyasa koşullarında hizmet vermeye doğru yönlendirilen ulus devletler yeni kamu yönetimi anlayışı çerçevesinde daha rasyonel ve daha liberal eğilimleri kamu yönetimi süreçlerinde kullanır hale gelmişlerdir. Ancak COVID-19 Küresel pandemisiyle birlikte küreselleşme, ulus devlet, kamu yönetimi sistemi ve yeni kamu yönetimi düşüncesi yeniden tartışmaya açılmış, küresel pandemi sürecinde yeni kamu yönetimi düşüncesinin uygulanabilirliği de dâhil olmak üzere kamu yönetimi süreçlerine dair pek çok konu tartışmaya açılmıştır. Çalışma kapsamında küreselleşme sürecinin ortaya çıkışı, bu süreçte ulus devletin uğradığı değişim, yeni kamu yönetiminin ortaya çıkışı, özellikleri ve klasik kamu yönetiminden farkları, COVID-19 sürecinde ulus devletin ve kamu yönetimi sisteminin aldığı pozisyon ve nihâyet küresel salgınla mücadele sürecinde yeni kamu yönetimi düşüncesinin uygulanabilirliği incelenmiştir. COVID-19 sürecinde ulus devletlerin ve kamu yönetimi sistemlerinin daha hızlı, daha esnek ve daha rasyonel hareket etmeleri gerektiği salgınla mücadele sürecinde karşımıza çıkan temel bir ihtiyaçtır. Ulus devletlerin bu ihtiyaca yeni kamu yönetimi düşüncesinin imkânlarını kullanarak cevap verip veremeyecekleri üzerinde tartışılmaya değer bir konudur.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|