Osmanlı İmparatorluğunun son döneminde Batılılaşma hareketleri ile doğan yeni yapı ihtiyacını karşılamak için oluşmuş bir mimari uslüp olan Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi, Cumhuriyet’in ilanından sonra yeni ulusun kimliğini oluşturmak için devam etmiştir. 1908’de II. Meşrutiyet’ in ilanıyla başlayıp, 1930’larda sona eren dönem ve Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi olarak adlandırılan mimari süreç içerisinde birçok kamu yapısı, oteller, banka binaları, bakanlık yapıları, eğitim yapıları ve konutlar inşa edilmiştir. Oluşturulan bu mimari ürünlerde uslüpsal birlik dikkat çekicidir. Özellikle kamusal binalara dikkat çekilecek olur ise genellikle dikdörtgen plan şemalı ve simetrik bir tasarımın hakim olduğu, yapıların orta aks girişli ve anıtsal özellikler taşıdığı tespit edilmiştir. Yapıların ana cephelerinde özellikle abartılmış bir anıtsallık bulunmakta; Osmanlı ve Selçuklu mimari elemanlarının cephelerde yer aldığı görülmektedir. Kemerli pencereler, kubbeler, Türk yıldızlı işlemeler, çini süslemeler, ince taş işçiliği kamusal binaların cephe tasarımda sıklıkla kullanılan mimari elemanlar olmuştur.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|