Bu çalışma, hümanizma felsefesinin müzik eğitimine ilişkin yol haritasının temelini oluşturması gerektiği savından hareketle oluşturulmuştur. Konservatuarların sağladığı profesyonel müzik eğitimi dışında, diğer kurumların amacı, kesinlikle virtüöz ya da kompozitör yetiştirmek değildir. Bu çalışmada, en genel müzik eğitimi türlerine ilişkin yaklaşımın nasıl olması gerektiği sebepleriyle ele alınmıştır. Bu çalışma, literatür tarama / kütüphane çalışması aracılığıyla ve nitel araştırma yöntemiyle gerçekleştirilmiş bir betimleme/yorumlama çalışmasıdır. Çalışmada müzik eğitimi, tıpkı Yunan Antikitesi ve Platon felsefesinde olduğu gibi, insanı eğitebilme gereçlerinin en önemli sacayaklarından biri olarak görülmektedir. İnsan yetiştirirken O’nun ruhunu inceltmek, duyarlılığını, estetik algısını ve zarafetini artırmak, eş deyişle insan ruhunu estetize ederek yontmak O’nu hayvani duygularından arındırılmış, duygusal zekâsı, acıması, empati kurma yeteneği ve erdemi artmış bir duruma getirmek, müzik eğitiminin temel amacı olmalıdır. Aslında tüm dinlerin, felsefelerin ve sanatların da insanı eğitmekteki temel amacı budur bu yüce amaç, daha güzel bir dünya yaratabilmek içindir. İşte bu amaca müzik aracılığıyla ulaşmak, diğer yöntemlerden çok daha etkili ve kolaydır. Müzik, ruhu hızlı ve derinden etkilediği için propaganda, savaş, iş ve çalışma motivasyonu, aşk, ağıt, dinsel ritüeller gibi hayatın her alanında bulunmaktadır. Dolayısıyla müzik, eğitimi de daha etkili ve hızlı bir biçimde gerçekleştirmektedir. Her şeyden önemlisi, müziğin yaratıcılıkla en bağlantılı sanatlardan biri olmasıdır. Edebiyat ve şiiri, özellikle de tümel sanatlarda dekor, kostüm, drama gibi farklı alanları da kapsayan müzik, bu alanda sevgi sahibi olmayan çocuk ve yetişkinlere zorla dayatılmamalı, bu alanda sevgisi olanlar ise özel teşviklerle desteklenmelidir. Ayrıca müziğe sevgisi olup yeteneği olmadığı düşünülenler de asla bu alandan el çektirilmemelidir çünkü müzikte sevgi, özel yetenekten daha mucizevîdir. Zaten bu nedenle engelli ve akli dengesi olmayan bireylerin de engellerini en minimum seviyeye düşüren yegâne sanat müziktir ve kendisine Antikiteden beri kutsiyet atfedilmiştir. Bunun dışında, müzik eğitiminde sevgiye ve isteğe dayalı çalışabilmek adına, eğitim alacak bireyin özel yönelimleri ve müziğe yönelik kültürel donanımı da saf dışı bırakılmamalı, etnik renkliliklerinin ortaya çıktığı küresel bir köy haline dönüşen dünyada, tek bir müzik kültürü zorla dayatılmamalıdır. Bu tür dayatmalar, müzikte sevgi eğitimi ve hümanizma düşüncesiyle bağdaşmamaktadır.
Alan : Filoloji
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|