Bireysellik olgusu tarih içinde farklı uluslar tarafından değişik boyutlarda algılansa da, her zaman bireyin kendini gerçekleştirmesi ve diğerlerinden farklı bir kimse olma isteği anlamını hep korumuştur. Orhan Pamuk, 16. yüzyıl Osmanlı ressamlarının ve resim sanatının gelişim öyküsünü işte, bireyselliğin bu temel anlamı çerçevesinde Benim Adım Kırmızı romanında anlatır. Bu, aynı zamanda Osmanlı toplumundaki bireysellik olgusunun gelişim öyküsünün anlatımı anlamına da gelir. Bu bağlamda yazar, sanat, politika, toplum ve birey ilişkisini, modern ve postmodern roman teknikleriyle çok boyutlu olarak sorgular. Pamuk, bu ilişki içinde ortaya çıkan karşıtlıkları eleştirel ve sorgulayıcı bir bakış açısıyla yansıtır. Araştırma, Orhan Pamuk’un söz konusu dönemin sanat ve kültür dünyasında yaşananları bireyselliğin temel anlamıyla ilişkilendirerek estetik bir yorumla nasıl sanat katına yücelttiğini, “Dışa Dönük Eleştiri Yöntemiyle” incelemeyi amaçlamaktadır
Alan : Eğitim Bilimleri; Fen Bilimleri ve Matematik; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|