Birleşmiş Milletler’in kurulması ve ardından kabul edilen uluslararası belgeler ile uluslararası hukuk önemli bir değişim yaşamıştır. Eş zamanlı olarak küreselleşme kavramı altında değerlendirilen gelişmeler, kabul edilen uluslararası kurallar ile birlikte devletlerin mutlak egemenlik sınırlarının silikleşmesi yönünde dramatik bir dönüşümün fitilini ateşlemiştir. Bu durumun meydana gelmesinde, uluslararası hukukta daha önce yalnızca devletler arasında ulusal menfaatler üzerinden yürüyen karşılıklı ilişkilerin, uluslararası toplumun ortak menfaatlerini kapsayacak şekilde genişlemesi ve bununla bağlantılı olarak uluslararası hukukun öznelerinin yalnızca devletler olmaktan çıkarak, uluslararası örgütlerin, devlet-dışı aktörlerin ve bireylerin de sisteme dahil olması etkili olmuştur.
With the establishment of the United Nations and the international documents adopted afterwards, international law has experienced a significant change. The developments evaluated simultaneously under the concept of globalization, along with the adopted international rules, have led to a dramatic transformation in the direction of the elimination of the absolute sovereignty limits of states. When this occurs, it has been effective in international law that the mutual relations between the states, which previously existed only through national interests, were extended to cover the common interests of the international society and, in this context, the objects of international law were excluded from being only states, and that international organizations, non-governmental actors and individuals were also included in the system.
Journal Type : Ulusal
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|