Balkanlarda milliyetçiliğin yükselmesi ile birlikte her millet bağımsızlık telasına düstü. Bu milletlerden birisi olan Karadağın durumu diğerlerinden tamamen farklıdır. Onlar, 1697de I. Danilo Nyegusun Karadağ idaresini ele geçirmesiyle birlikte Osmanlı egemenliğini reddetmeye basladılar. Osmanlılar bölgeye defalarca sefer yapmalarına karsın, bölgenin dağlık yapısı ve Karadağlıların savasçı kimlikleri yüzünden Karadağ üzerinde tam bir hâkimiyet kuramadı. 1850lere gelindiğinde II. Danilonun ladika olmasıyla birlikte Karadağda durum kökten değisti. O din ve devlet islerini birbirinden ayırdı. Ardından bağımsızlığını ve prensliğini ilan etti. Çesitli nedenlerle Osmanlı Devletine müdahale etmek için fırsat kollayan Avusturya ve Rusların açık desteği ile Karadağ sınırında olan Zabliaka saldırdı ve kaleyi ele geçirdi. Bu fiili saldırı karsısında harekete geçen Ömer Lûtfî Pasa komutasındaki Osmanlı orduları 5 koldan Karadağ topraklarına girdi. Operasyon basarılı geçti ve Osmanlı orduları Çetine kapılarına dayandı. Tam bu sırada Avusturyalıların sert müdahalesi ile harekât durduruldu. Avusturya Hükümeti harekâtı durdurmak için Kont Leningeni olağanüstü elçilikle Dstanbula gönderdi. Leningen Osmanlı dısislerine 3 ve 10 Subatta içinde savas seçeneğine de bulunan 2 ültimatom verdi. Avusturya ile savası göze alamayan Osmanlı Devleti, Karadağı bosaltmak zorunda kaldı. Bu durum Karadağlıları daha da sımarttı ve 1862ye kadar sürecek Osmanlı- Karadağ çatısmasını baslattı. Osmanlı askerî harekâtı Avrupadaki çatısmaları da su yüzüne çıkardı. Taraflar netlesti ve Kırım Savası diplomatik anlamda basladı.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|