Öz: İslam düşünce tarihinde ilk tartışılan konulardan biri olan büyük günah problemi, kelâm ekollerinin büyük günahın kapsamı ve büyük günah işleyen kimsenin dini statüsünün ne olduğu hakkında uzun süre tartıştığı bir konu olagelmiştir. Günümüzde Harici anlayışın etkisi altında olan Selefî akımların, Müslümanları tekfir ederek şiddete yönelmeleri problemin hâlâ güncelliğini koruduğu kanaatindeyiz. Bu makalede Hariciler, Mu‘tezîle, Mürcie ve Ehl-i Sünnet’in büyük günah konusundaki görüşleri hakkında genel bilgi verildikten sonra Kādî Abdülcebbâr ve Ebü’l-Muîn en-Nesefî’nin iman ve mahiyeti, iman-amel ilişkisi ve mürtekib-i kebîrenin isimlendirilmesi ilgili düşünceleri karşılaştırılarak ele alınmıştır. Ayrıca Ehl‐i Sünnet kelâm ekolüne bağlı olan Nesefî’nin, Mu‘tezîli kelâmcı Kadî Abdülcebbâr’ın konu ilgili düşüncelerine yönelttiği eleştiriler dikkate alınarak büyük günah işleyenlerin mümin olarak isimlendirilmesi gereği üzerinde durulmuştur.
One of the topics first discussed in the history of Islamic thought is the big problem of sin, a topic that has been debated for a long time on the scope of the great sin and what is the religious status of the one who commits the great sin. Today, we believe that the Selephic flows under the influence of external understanding are still preserving the actuality of the problem of the violence of the Muslims. In this article, the Haricîs, Mu'tezîle, Mürcie and Ehl-i Sünnet's opinions about the great sin were given in general after comparing the opinions about the belief and the virtue of Kādî Abdülcebbâr and Ebü'l-Muîn en-Nesefî, the belief and the relationship between faith and affairs and the name of Mürtekib-i kebîren. In addition to the Ehl-i Sünnet word, the Nesefî, the Mu'tezîli wordmaker Kadî Abdülcebbâr’s criticism of the issue, was focused on the need to be named as a believer who committed great sin.
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|