Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 5
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında Harf İnkılabını Yeniden Anlamak -konuştuğunuz Gibi Yazınız-
2023
Dergi:  
Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi
Yazar:  
Özet:

Harfler ve alfabeler tarih boyunca bir dilin yazıya geçirilmesini sağlayan önemli araçlardı. Aynı zamanda da milli kimliği vurgulayan simgelerdi. Bu nedenledir ki dil ile alfabe meselesi tarih içerisinde birbirine paralel olarak gelişme gösterdi. Türkler 5000 yıldan fazla olan tarihleri ile en eski medeniyetler arasında yer aldı. Kendilerini ifade etmek amacıyla çeşitli dönemlerde çeşitli alfabeler kullandı. Göktürk Uygur, Nasturi- Süryani, Mani, Brahmi, Tibet, Çin ve Moğol,-Passepa, Latin ve Arap alfabeleri bunlar arasındaydı. Türkler, 9. Yüzyılda İslam’ı kabul ettikten sonra ise Arap alfabesine geçtiler. Selçuklular döneminde saray ve kültür çevresinde din ve bilim dili olarak Arapça, edebiyat dili olarak da Farsça kullanıldı. Zaman içerisinde bu iki dil Türkçe ile birlikte karışık bir kültür dili yarattı. Her iki dilin deyimleri Arap alfabesi gibi Türkçe'ye yerleşti. Ancak zengin Türk dilinin yansıtılmasında Arap harflerinin yetersiz kaldığına ilişkin duyulan rahatsızlık çeşitli zamanlarda Türk aydınları tarafından dile getirildi. Tanzimat döneminde Arap harfleri ile Türkçe'nin ifade edilememesi yani yapı, şekil, gramer ve fonetik ihtiyacı karşılayamaması sorunu daha belirgin olarak ortaya çıkarken sorun çözümlenemediği için Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerine de aktarıldı. Kurtuluş mücadelesinin yapıldığı dönemde İzmir İktisat Kongresinde gündeme gelen konu Osmanlı Devleti’nin pek çok kurumunu miras alan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinden itibaren de gündemde kaldı. 1926’da Bakü’de düzenlenen Türkoloji Kongresinde de ise Türk topluluklarının ortak bir alfabe etrafında buluşma temennileri dile getirildi. Mustafa Kemal’in 1 Kasım 1928 de yaptığı Harf Devrimi aslında tartışılan bu sürecin geldiği nokta oldu. Makalenin amacı her ne kadar konu çeşitli boyutları ile tartışılmış ve adına birçok akademik toplantı düzenlenmiş olsa da arşiv belgelerini de esas alarak Cumhuriyetimizin 100. Yılında Harf Devriminin önemini yeniden gündeme getirmek ve farklı bir bakış açısı ile konuya katkı sağlamaktır.

Anahtar Kelimeler:

0
2023
Yazar:  
Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler
Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi

Alan :   Filoloji; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler

Dergi Türü :   Ulusal

Metrikler
Makale : 698
Atıf : 4.083
© 2015-2024 Sobiad Atıf Dizini