Özet:

Günümüzde savaş algısının değişmesi ve konvansiyonel savaşların yerini yeni nesil savaşların alması ile, devletler ve devlet dışı aktörlerin hedeflerine ulaşmak için başvurdukları araç ve yöntemler de değişime uğramıştır. Bu tür alışılmışın dışındaki araçlardan biri de, insan göçü ve özellikle toplu göçlerdir. Bu çerçevede, göç hareketlerinin, devlet ve devlet dışı aktörler tarafından, çeşitli amaçlarına ulaşmada, adeta bir silah olarak kullanımı artmış bu silahın, özellikle kötü niyetli güçlerin elinde, ne kadar etkili olabileceği bugüne kadar yaşanan pek çok tecrübede görülmüştür. Bu çalışmada da esasen, kullanımı günden güne artan ancak akademide yeterince çalışılmamış olan “göçün silahlaştırılması” konusunda kavramsal bir çerçeve sunularak, okuyucuya farkındalık kazandırılması amaçlanmıştır. Zira, son derece etkili bir silah olmasına rağmen, görünüşte şiddet içermediği ve çoğu zaman gizli kapaklı yöntemlerle gerçekleştirildiği için göçün silahlaştırıldığı durumları fark etmek genellikle kolay olmamaktadır. Dolayısıyla, başta devletler olmak üzere, gerek uluslararası alanda faaliyet gösteren tüm aktörleri, gerekse milyonlarca insanın yaşamını yoğun olarak etkilemekte olan göçün silahlaştırılması kavramı konusundaki farkındalığın artırılması, bu konuda savunma mekanizmalarının geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi konusunda politika yapıcıların teşvik edilmesi bakımından da önemli görülmektedir.

Anahtar Kelimeler: