Özet:

İdeoloji kavramı ilk olarak Fransız Devrimi sürecinde ortaya atılarak kullanılan bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kavram ilk olarak olumlu bir şeyleri (fikirler birliği, doğru düşünme şekli) çağrıştırırken kısa bir zaman içerisinde tasvir ettiği/ifade ettiği anlamların tam zıttı haline evirilmiştir. Genel olarak günümüzde ideolojinin tasvirini yapmak oldukça güçtür, çünkü üzerinde uzlaşılmış net ve tek bir tanımlama bulunmamaktadır. Ancak ideolojiyi sistematik düşünme biçimi şeklinde ifade etmek olağan olacaktır. Bir ideoloji olan faşizm ise ilk olarak İtalya’da Mussolini’nin liderliğindeki devlet temelinde kayıtsız, şartsız mutlak sadakat ve itaate dayalı totaliter bir şekilde ortaya çıkmıştır. Sonrasında ise Almanya’da Hitler’in Nazi faşist diktatörlüğü karşımıza çıkmaktadır. Nazi faşizminin mihenk taşını üstün “Germen” ırkı oluşturmaktadır. Faşizm, disiplinli mikro milliyetçilik tasavvuru ile devletin her kademesine egemen olmayı şiar edinen bir siyasal ideoloji olarak tanımlamak mümkündür. Bu çalışmada bir akademisyen olan Mark Neocleous’un 2018’de yayımlanan ve orijinal ismi “Fascism” olan, Türkçeye Doğan Barış Kılınç tarafından “Faşizm” adıyla kazandırılan ve Notabene Yayınlarından çıkan bu kitabın incelenmesi yapılmıştır. Yazar bu çalışmasının ana eksenini faşizmin İtalya’da başlayıp, Almanya’da biten bir olgu olmadığı tezi üzerinden kurmuştur. Genel olarak kitabında bu hususları irdelemektedir. Bu kitap beş ana bölüme ayrılmıştır. Birinci bölümde “Ebedi Savaş ve Aklın Yıkımı”, ikinci bölümde “Önce Milliyetçi Oldum”, üçüncü bölümde “Devrime Karşı Devrim I”, dördüncü bölümde “Devrime Karşı Devrim II” ve son olarak beşinci bölümde ise “Doğanın Demir Mantığı” işlenmiştir. Bu çalışma nitel bir araştırma örneğidir. Ayrıca çalışmada tarihsel araştırma yöntemleri ile betimsel araştırma metotları kullanılmıştır.

Anahtar Kelimeler: