Atıf Sayısı
5
Görüntüleme
5
Sesli Dinleme
1
“Kömürcünün imanı” ifadesi Batı kaynaklı bir kullanım olup kökleri Martin Luther’e kadar gitmektedir. Batı’daki kullanımlarına bakıldığında, herhangi bir şeye, yeterli delil olmaksızın, otoritelere dayanarak inanmanın kastedildiği görülmektedir. Zaman içerisinde Türkçeye de geçen bu ifade kelam ve felsefe eserlerinde kullanılır olmuştur. Bazı eserlerde Gazali’ye nispet edilse de bu doğru görünmemektedir. İslam düşünce geleneğinde bu ifadeye uygun düşen kullanım ise “kocakarı imanıdır”. Gazali’nin bu amaçla kullandığı ifade ise genellikle “avamın imanı”dır. Bu imanların hepsinde ortak nokta fideist karaktere sahip olmalarıdır. Bu çalışmada bir olgu olarak bu tür imanların olmasının doğal olduğu kabul edilmekte ancak bir ideal olarak bunların kabul edilemeyeceği ileri sürülmektedir. Çünkü kişilerin neye ve niçin inandıklarını bilmeleri bir arzu edilen bir fazlalık değil bir gerekliliktir. Değilse bütün dinlerin ve din içindeki bütün inanışların, samimi olmak kaydıyla, aynı övgüye mazhar olmaları kaçınılmaz olacaktır.
The term "Carbonist's Faith" is a western source of use, and its roots go to Martin Luther. When it comes to their uses in the West, it seems that anything, without sufficient evidence, is meant to be believed on the basis of authorities. During this time, this expression in Turkey has also been used in vocal and philosophical works. Even if it is compared to Gazali in some works, it does not seem true. In the Islamic thought tradition, the use that corresponds to this phrase is "cocary faith". The expression that Gazali uses for this purpose is often "the belief of the Lord". The common point in all of these beliefs is that they have a fideistic character. In this study, it is considered that such beliefs are natural as a fact, but it is suggested that they are not acceptable as an ideal. For the fact that people know what and why they believe is a desirable surplus, not a necessity. Otherwise, all religions and all beliefs in the religion will inevitably be honoured to the same praise, even if they are genuine.
Makale Detay 
Atıf Yapanlar
Benzer Makaleler
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley