Dil bilimi kuramları, çeşitli dillerin ortak özelliklerinden hareketle oluşturulmuş ve genel anlamda "dil" sistemini tanımlamayı amaçlamışlardır. Ancak diller toplumdan topluma değişen sistemlerdir ve onları yaratan kültürden bağımsız değillerdir. Toplumların düşünce yapıları ve kültürleri dillerini biçimlendirmiştir. Bu nedenle bir milletin dilini diğer dillerden farklı kılan ve tanımlanırken dil bilimi kuramlarının ortaya koyduğu ölçütten farklı yaklaşımlar gerektiren özellikler taşıdıkları görülür. Bu çalışmada, Türkçe, Saussure'ün ortaya koyduğu "göstergenin nedensizliği" ilkesi bakımından değerlendirilmektedir. Bilindiği gibi Türkçeyi diğer dillerden farklı kılan en önemli özellik, bireşimsel (sentetik) yapısı ve son eyleyen (önemli öğeyi sona atan) söz dizimidir. Bu özellikler de daha ilk bakışta gösteren-gösterilen ilişkisinin nedenli olduğu – Saussure’ün deyimiyle "görece nedenlilik taşıdığı"- izlenimini doğurmaktadır. Bu çalışmada, çeşitli dil göstergelerinin gösterilen boyutu ve bu iki boyut arasındaki ilişki dikkatlere sunularak Türkçede "göreceli nedenliliğin" oldukça önemli bir özellik olduğu sonucuna varılmaktadır
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|