Sovyetler Birliği’ndeki Türk halklarının çeşitli unsurlarla bir araya gelmemeleri amacıyla uygulanan politikalar, zaman zaman şiddet eylemlerine dönüşmüştür. Özellikle Azerbaycan’ın nispeten diğer halklara göre daha güçlü görünmesi birbirine olan bağlılığı ve Türkiye ile yakın ilişkileri, Sovyet yönetiminin Azerbaycan Türklerine uyguladığı yaptırımların çeşitliliğini artırmıştır. Sosyal yaptırımların en üst seviyede olduğu dönem içerisinde Azerbaycan basını kontrol altına alınmış ve fikir, düşünce ve ifade özgürlüğü engellenmiştir. Sovyet yönetimi, sosyal ve tarım sisteminin bir parçası olan Kolhoz sisteminde önemli rol oynayan Azerbaycan Türkleri ve diğer azınlık için Kollektifleşme adı altında sürgün politikaları uygulamıştır. Azerbaycan Türkçesi’nin kullanımının yasaklanmasıyla birlikte Azerbaycan Türkleri’nin haberleşme kanalı da engellenmeye çalışılmış, devlet güdümündeki gazetelerle sosyal değerlere saldırılar başlatılmıştır. Ayrıca radyo ve sinema da Sovyet idaresi tarafından baskı ve denetim altında tutulularak propaganda aracı olarak kullanılmıştır. Hedef gösterilen kişiler devlet tarafından tutuklanmış, bir çatışma ortamı oluşturulmuş ve kişiler arası iletişim cepheleşmeye dönüşmüştür. Ekonomik durumu kötüye giden, toplumsallaşamayan ve dışlanan Azerbaycan halkı, giderek yalnızlaştırılmaya çalışılmıştır. Uygulanan Repressiya politikası ile Rus şovenizmi yükselirken, Ermeniler de Ruslardan aldıkları destek ile başta Azerbaycan halkı olmak üzere diğer azınlıklara karşı saldırılarda bulunmuşlardır. Kapatılan, basılan ve çoğunlukla saldırı ve sansüre maruz kalan Azerbaycan basını da kısıtlı imkânlar karşısında bireysel aydınların çalışmalarına muhtaç hale gelmiştir.
The policies implemented to prevent the Turkish peoples in the Soviet Union from coming together with various elements turned into acts of violence from time to time. In particular, Azerbaijan's relatively stronger appearance compared to other peoples, its interdependence, and close relations with Turkey increased the variety of sanctions imposed by the Soviet administration on Azerbaijani Turks. When social sanctions were at the highest level, the Azerbaijani press was taken under control, and freedom of thought, though, and expression was prevented. The Soviet administration implemented exile policies under Collectivization for the Azerbaijani Turks and other minorities, who played an essential role in the Kolkhoz system, part of the social and agricultural system. With the prohibition of the use of Azerbaijani Turkish, the communication channel of Azerbaijani Turks was also tried to be blocked, and attacks on social values were started with state-run newspapers. In addition, radio and cinema were also used as propaganda tools under pressure and control by the Soviet administration. The state arrested the targeted people, created an atmosphere of conflict, and interpersonal communication turned into a confrontation. The people of Azerbaijan, whose economic situation deteriorated, could not socialize and were excluded, were increasingly isolated. While Russian chauvinism increased with the Repressiya policy implemented, Armenians also attacked other minorities, especially the Azerbaijani people, with the support they received from the Russians. The Azerbaijani press, which was closed, pressed, and most exposed to attacks and censorship, became dependent on the work of individual intellectuals in the face of limited opportunities.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|