Baki Tezcan’dan yaptığı alıntıyla Kuru’ya göre Osmanlı “Krizler İmparator- luğu” olarak tanımlanabildiği gibi aynı zamanda krizleri aşma becerisi de gösterebilen bir imparatorluktur. 16. yüzyılın sonu 17. yüzyılın başlangıcında ekonomik ve siyasi yapısını değiştiren kriz dönemlerinden biri yaşanırken aslında ‘‘İkinci İmparatorluğun’’da temeli atılmıştı. 1580’lerden itibaren başlayan enflasyonun arkasından tağşişler geldi. 17. yüzyılın ortasında fiyat artış hızları ancak yavaşladı. Bu yıllarda Osmanlı akçesi %50’den fazla değer kaybetti. Piyasalarda dolaşan para istikrarının olduğu bu yeni dönemden 18. yüzyılın ikinci yarısına kadar enflasyonda önemli bir düşüş görülürken aslında piyasalara giren gümüş miktarında bir azalma yoktu. Avrupalı tüccarlar Osmanlı pazarlarından bu yıllarda yüksek miktarlarda ham madde ithal etmeye başladılar. Yanlarında getirdikleri paraların daha fazla gümüş içermesinden dolayı yerli zanaatçılara göre ham madde alımlarında rekabet avantajına sahip olan Avrupalılar ülke içinde üretimin düşmesine sebep oldular. Yerli üretim ancak 17. yüzyılda para istikrarı sağlanınca toparlanabildi. Kuru eserinde Osmanlıların bahsi geçen dönemde yaşadığı ekonomik krizin genelde iki alan üzerinden çalışıldığını belirtir. Birincisi para krizi ve enflasyon, ikincisi ise Avrupalı tüccarların Osmanlı pazarlarında rekabetteki üstünlüğüdür. Ancak Kuru’nun iddiasına göre Osmanlı coğrafyasında enflasyon ve dış ticaretin genişlemesi arasındaki bağlantı akademisyenler tarafından yeterince incelenmemiştir.
According to Kuru’s quote from Baki Tezcan, the Ottoman is an empire that can be defined as “Crisis Emperor-Louis” as well as the ability to overcome crises. At the end of the 16th century, at the beginning of the 17th century, one of the periods of crisis that changed its economic and political structure, was actually founded in the "Second Empire". There were stones behind the inflation that began in 1580. In the middle of the 17th century, the rate of price rise only slowed. In these years, the Ottoman movement lost more than 50 percent of its value. From this new period of monetary stability circulating in the markets to the second half of the 18th century there was a significant decline in inflation, while in fact there was no decline in the amount of silver in the markets. European traders began to import high amounts of raw materials from the Ottoman markets in these years. Because the coins they bring with them contain more silver, the Europeans, who have a competitive advantage in raw materials purchases compared to the local craftsmen, have caused production in the country to decline. The domestic production could only be recovered when monetary stability was achieved in the 17th century. In the dry work of the Ottoman men mentioned the economic crisis in the past period is usually worked on two fields. The first is the monetary crisis and inflation, and the second is the competitive superiority of European traders in the Ottoman markets. But according to Kuru’s claim, the link between inflation and expansion of foreign trade in the Ottoman geography has not been sufficiently studied by academics.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|