Bu çalışmanın amacı lise öğrencilerinin sosyal medya kullanımları esnasında aldıkları çevrimiçi riskleri ve bu riskler sonucunda oluşabilecek tehdit ve tehlikelerin sonuçlarını ortadan kaldırmak ya da minimize etmek için kullandıkları stratejileri cinsiyet bağlamında incelemektir. Çalışmaya Elazığ ilinde öğrenim gören 816 lise öğrencisi (429 kız ve 387 erkek öğrenci) dâhil edilmiş ve çevrimiçi riskler ölçeği ve tehditlerden kurtulma stratejileri anketi uygulanmıştır. Elde edilen bulgular ışığında, WhatsApp ve Instagram’ın öğrenciler arasında en popüler sosyal medya hesabı olduğu bulunmuştur. Ayrıca, öğrencilerin risk alma düzeylerinin düşük olduğunu erkek öğrencilerin kız öğrencilere nazaran daha fazla risk aldığını kız öğrencilerin erkek öğrencilere oranla daha fazla tedbir stratejisi kullandığı tespit edilmiştir. Bir başka önemli bulgu ise herhangi bir tehdit karşısında çocukların aile ve öğretmenden yardım istenme oranının düşük olmasıdır. Ayrıca, baş etme stratejilerinden ikincil kişilerden istenen tedbir davranışlarının (Arkadaş listendeki kişi/kişilere beni arkadaş listesinden çıkarmasını söylerim gibi) lise öğrencileri tarafından daha az kullanıldığı tespit edilmiştir. Bulgular ile birlikte gelecek çalışmalara yönelik öneriler tartışılmıştır.
The main goal of this study is to examine high school students’ online risky behaviors through social media sites and their coping strategies. To this end, 816 high school students were administered a questionnaire that consists of three sections. The questionnaire included demographic information form, online risks questionnaire, and coping strategies scale. The results showed that Instagram and WhatsApp are the most popular social media sites among high schoolers. Also, male students engage in risky behaviors more than female students. Also, female students employed protective strategies more than male students. Another important finding is the low rate of children asking for help from family and teacher in the face of any threat due to their risky behaviors in social media sites. In addition, it was found that the preventive behaviors requested from secondary people (such as telling the person (s) on the friend list to remove himself/herself from the friend list) are less used by high school students. The findings and suggestions for future research are discussed.
Alan : Eğitim Bilimleri
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|