Sesli sinemaya geçiş tüm dünyada filmlerin üretim, gösterim ve seyir pratiklerini derinden etkilemiştir. Yerli film endüstrisi gelişkin olmayan Türkiye’de bu döneme sinema salonlarında sesli film gösterim altyapısına ilişkin gündemler ile yabancı dillerde gösterilen filmler karşısında seyircilerin karşılaştığı dil bariyeri ile ilgili sorunlar damga vurur. Sinema sermayesi taşrada güçlü olmadığı için buradaki salonların sesli film altyapısı kurmaları oldukça zor olur. Ayrıca dil bariyeri taşradaki salon işletmecileri için bir endişe kaynağıdır. Makalede İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirler dışında kalan bölgeler taşra olarak ele alınmış ve merkez dışında kalan coğrafyalarda bu süreçte öne çıkan aktörler, dinamikler ve sonuçların ortaya konulması amaçlanmıştır. Araştırmada konu ile ilgili çeşitli ikinci el kaynakların yanı sıra döneme ait gazete, dergi ve Cumhurbaşkanlığı Cumhuriyet Arşivi belgelerinden oluşan birincil kaynaklar kullanılmıştır. Bu çalışma, 1930-1945 arasında sesli sinemanın Türkiye’ye gelişi, film gösterim ve seyir pratiklerinin değişimi ile bu sürecin taşra sinemaları için yarattığı güçlükleri ele almaktadır. Makalede, taşrada sesli sinemanın yaygınlaşmasında halkevlerinin rolüne ve Zonguldak Halkevi örneği üzerinden bu süreçteki zorluklara değinilmektedir.
The transition to sound cinema profoundly affected the production, exhibition and viewing practices of film all over the world. In Turkey, a country with an emerging domestic film industry, this period was marked by issues regarding the infrastructural challenges and the language barrier related to sound film screening. Audiences faced difficulties while watching films in foreign languages. Low provincial investments in Turkey’s film industry led to a series of difficulties in relation to the sound exhibition infrastructure. The language barrier was a significant concern for cinema entrepreneurs in the provinces. The regions outside the big cities such as Istanbul, Ankara and Izmir are considered as provinces and it is aimed to reveal the prominent actors, dynamics and results in the process of transition to sound in the geographies outside the center. In this research, primary sources consisting of newspapers, magazines and documents from the Presidential Republican Archives are used in addition to various secondary sources on the subject. In this article, the arrival of sound cinema in Turkey in 1930-1945, the change in film exhibition and viewing practices, and the challenges of this process in provincial cinemas are discussed. The role of the People’s Houses in the dissemination of sound cinema in the provinces is examined through the example of the Zonguldak People’s House.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|