Son yıllarda, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de infertilite oranın artmaya başladığı gözlemlenmiştir, infertilite gerek fizyolojik gerekse psikolojik olarak teşhis almış bireyleri olumsuz yönde etkilemektedir. Psikolojik olarak en sık görülen etki strestir. İnfertilite teşhisi almış bireylerin stres seviyeleri çeşitlilik göstermektedir, infertiliteye çözüm bulmak ve çocuk sahibi olabilmek adına geliştirilen yardımcı üreme teknikleri sayesinde infertil bireyler çocuk sahibi olabilmektedirler. Bu çalışma, in vitro Fertilizasyon tedavisi gören infertil kadın bireylerde stres seviyelerinin incelemektedir. Araştırmamızın örneklemi 63 infertil kadından oluşmaktadır. Çalışmamızda katılımcıların tamamı 18 yaş üstü kadınlardan oluşmaktadır. Araştırmamızın örneklemine Sosyodemografik Bilgi Formu, İnfertilite Stres Ölçeği uygulanmıştır. Katılımcıların %42, 9’u çalışmaktadır ve ekonomik durumunun iyi olduğunu bildirenler tüm grubun %17, 5’ini oluşturmaktadır. Katılımcılardan evlilik süresi 5 yıl ve üzerinde olanların payı %71,4’tür. Bu kadınlardan %34,9’u 5 yıl ve üzerinde infertilite tedavi süresine sahiptir. İnfertilite sorunu kadın kaynaklı olan grup %79,4’tür. Kadınların yarısından fazlasına (%50.8)in vitro fertilizasyon (IVF) uygulaması gerçekleştirilmiştir.Katılımcıların “İnfertilite Stresi Ölçeği” alt boyut ve toplam ölçek puanları arasındaki korelasyonlar incelendiğinde; tüm alt boyut puanları arasında pozitif yönde, orta-iyi düzeyde, istatistiksel olarak anlamlı korelasyonlar bulunmuştur (p<0,05).Tüm alt boyut puanları ile toplam ölçek puanı arasında ise pozitif yönde, iyi düzeyde, istatistiksel olarak anlamlı korelasyonlar saptanmıştır (p<0.05). Elde edilen bu sonuçlar ışığında IVF tedavisi gören infertil kadınların stres seviyelerinde artış olduğu görülmüştür.Bu bağlamda infertilite teşhisi almış kadın bireylerin tedavi süreci öncesinde, tedavi süresi boyunca ve tedavi sonrasında psikolojik destek almaları önerilebilir.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|