Özet:

Ülke ekonomilerinin temel amacı istikrarlı ve kapsayıcı bir iktisadi bir büyüme performansı sergileyerek ülke insanlarının toplam refah düzeyini artırmaya çalışmaktır. Bu yönüyle iktisadi büyüme insanlık tarihinin gelişmesinin ve ilerlemesinin en mühim unsurlarından biri olmuştur. Sanayi Devrimi’yle beraber üretim süreçlerinde doğa bilimlerinin ve teknolojinin kazanımlarının her geçen gün değişim göstererek gelişmesi kapitalist düzenin farklı yönlerini de ortaya çıkarmıştır. İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle birlikte bugün OECD üyesi olan birçok ülkede yaklaşık 30 yıl boyunca devam eden ve iktisat tarihçileri açısından “otuz parlak yıl” olarak bilinen, büyüme performanslarının son derece güçlü olduğu ve kişi başına gelir düzeylerinin arttığı bir süreç yaşanmıştır. Bu bolluk dönemi ülkeler arası ekonomik farklılıkların gerekli ve doğru hamlelerle birlikte kısa zamanda kapatılabileceği görüşünü yaygın hale getirmiştir. Otomotiv sektörü hemen hemen pek çok ülke açısından ekonomik büyümeye, istihdama ve diğer bazı makroekonomik göstergelere katkısı bakımından lokomotif görevi gören sektörler arasında yer almaktadır. Otomotiv sektörüne yönelik sanayi iktisadı ekseninde yapılan çalışmalarda genel olarak sektördeki piyasa yapısı ile ekonomik performans ilişkisini ele alan analizler yapılmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı ekonomik büyümenin temel belirleyicileri ekseninde Türkiye ekonomisi açısından otomotiv sektörünün önemini ve büyüme içerisindeki katkısını ortaya koymaktır.

Anahtar Kelimeler: