Ticari dışa açıklık seviyesi ve dış ticaretten alınan vergilerin GSYH üzerindeki etkisi literatürde sıklıkla tartışılan konulardan birisidir. Özellikle küreselleşme ve ekonomik bütünleşme hareketleri ile birlikte ülkelerin dış ticareti ile ilgili bu faktörlerin analiz edilmesi elzem önem arz eden ve araştırmacılar arasında ilgi çeken bir konu olmuştur. Ancak bu iki faktörün ekonomik büyümeyi ne boyutta ve ne yönde etkileyeceğine yönelik kabul görmüş genel bir kanı bulunmamaktadır. Literatürdeki bu fikir birliğinin eksikliğinin temelinde dışa açıklık seviyesi ve dış ticaretten alınan vergilerin büyüklüğünün ülkeden ülkeye değişmesi yer almaktadır. Bu çalışmada bu etki Türkiye kapsamında incelenmiştir. Analizde ticari dışa açıklığın seviyesi olarak genel kabul görmüş olan [ (İhracat + İthalat) / GSYH ] formülü kullanılmıştır. Türkiye’de bu etkinin büyüklüğünü ve yönünü belirlemek suretiyle çalışmanın; literatüre, dış ticaret ile ilgili alınacak kararlara ve gelecekteki araştırmacılara katkı sağlaması amaçlanmaktadır. 1993-2019 dönemi için gerçekleştirilen çalışmada, ARDL Sınır Testi Yöntemi kullanılmıştır. Analizin sonucunda Türkiye’de dış ticaretten elde edilen vergi gelirlerinden GSYH’ye yönelik düşük seviyede ve negatif bir ilişki tespit edilmiştir. Diğer yandan, ticari açıklık seviyesinden GSYH’ye yönelik pozitif ve anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Bu tespitler Türkiye’de vergi gelirlerini artırmak amacıyla dış ticarete getirilen ek vergisel yükümlülüklerin büyümeyi olumsuz etkilediğini, ekonomik enstrümanların kullanımının dış yatırımcılara ve tüketicilere açılmasının ise ekonomik büyümeyi olumlu etkilediğini göstermektedir.
Ticari dışa açıklık seviyesi ve dış ticaretten alınan vergilerin GSYH üzerindeki etkisi literatürde sıklıkla tartışılan konulardan birisidir. Özellikle küreselleşme ve ekonomik bütünleşme hareketleri ile birlikte ülkelerin dış ticareti ile ilgili bu faktörlerin analiz edilmesi elzem önem arz eden ve araştırmacılar arasında ilgi çeken bir konu olmuştur. Ancak bu iki faktörün ekonomik büyümeyi ne boyutta ve ne yönde etkileyeceğine yönelik kabul görmüş genel bir kanı bulunmamaktadır. Literatürdeki bu fikir birliğinin eksikliğinin temelinde dışa açıklık seviyesi ve dış ticaretten alınan vergilerin büyüklüğünün ülkeden ülkeye değişmesi yer almaktadır. Bu çalışmada bu etki Türkiye kapsamında incelenmiştir. Analizde ticari dışa açıklığın seviyesi olarak genel kabul görmüş olan [ (İhracat + İthalat) / GSYH ] formülü kullanılmıştır. Türkiye’de bu etkinin büyüklüğünü ve yönünü belirlemek suretiyle çalışmanın; literatüre, dış ticaret ile ilgili alınacak kararlara ve gelecekteki araştırmacılara katkı sağlaması amaçlanmaktadır. 1993-2019 dönemi için gerçekleştirilen çalışmada, ARDL Sınır Testi Yöntemi kullanılmıştır. Analizin sonucunda Türkiye’de dış ticaretten elde edilen vergi gelirlerinden GSYH’ye yönelik düşük seviyede ve negatif bir ilişki tespit edilmiştir. Diğer yandan, ticari açıklık seviyesinden GSYH’ye yönelik pozitif ve anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Bu tespitler Türkiye’de vergi gelirlerini artırmak amacıyla dış ticarete getirilen ek vergisel yükümlülüklerin büyümeyi olumsuz etkilediğini, ekonomik enstrümanların kullanımının dış yatırımcılara ve tüketicilere açılmasının ise ekonomik büyümeyi olumlu etkilediğini göstermektedir.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|