Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
  Atıf Sayısı 2
 Görüntüleme 40
 İndirme 10
30.09.2015 TARİHLİ HGK KARARI VE SONRASI EVLİ KADININ SOYADINA İLİŞKİN BİR DEĞERLENDİRME
2020
Dergi:  
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
Yazar:  
Özet:

Türk hukukunda kadının soyadına ilişkin düzenlemeler, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda ve 2525 sayılı Soyadı Kanunu’nda yer almaktadır. TMK m. 187’ye göre, evlilik birliği içinde erkek, evlilikten önceki soyadını kullanmaya devam ederken kadına bu hak tanınmamıştır. Bu durum, Anayasa’da yer alan eşitlik ilkesine aykırı görülerek birçok yargı kararına konu olmuştur. Konuyla ilgili ilk dava, 1995 yılında Ayten Ünal Tekeli tarafından açılmıştır. O dönemde yürürlükte olan 743 sayılı TMK m. 153 uyarınca, yerel mahkeme ve Yargıtay, Ünal Tekeli’nin evlilik öncesi soyadını tek başına kullanma talebini reddetmişlerdir. Anılan tarihte Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı olmadığı için, AİHM önüne gelen dava Ünal Tekeli’nin lehine sonuçlanmıştır. Bunu takip eden yıllarda kadının evlilik soyadına ilişkin gerek iç hukukta gerek AİHM’de pek çok dava açılmıştır. AİHM’e giden davalarda, kadının evlendikten sonra, sadece evlilik öncesi soyadını kullanma yönündeki talepleri, mahkeme tarafından haklı bulunmuştur. Ancak, bu kararlara rağmen, uygulamada bir değişiklik olmamış, kadın evlilik sonrası, TMK m. 187 gereği, kocasının soyadını kullanmak zorunda kalmıştır. Bununla birlikte, kadın, eğer isterse, evlilik öncesi soyadını kocasının soyadından önce kullanabilmektedir. Oysaki birçok ülkede, kadına evlilikten önceki soyadını tek başına kullanma hakkı verilmiştir. Kadının evlilik soyadı konusunda çeşitli ülkelerde farklı hukuki düzenlemeler bulunmaktadır. Anayasa Mahkemesi’nde de bireysel başvuru yolunun kabulünün ardından evli kadının soyadı konusunda farklı dönemlerde, çeşitli davalar görülmüştür. Bu davalarda Anayasa Mahkemesi, AİHM’in daha önce vermiş olduğu kararlar doğrultusunda değerlendirme yapmış ve evli kadının evlilik birliği içerisinde evlilik öncesi soyadını tek başına kullanabilmesi gerektiğine karar vermiştir. Nihayet, 2014/2-889 E., 2015/2011 K. sayılı ve 30 Eylül 2015 tarihli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararıyla, evli kadının evlilik birliği içinde yalnızca kendi soyadını kullanmasının bir insan hakkı olduğuna bu hakkın kadın ve erkek arasında eşit şekilde uygulanması gerektiğine karar verilmiştir. Ancak TMK m. 187’de halen bir değişiklik yapılmadığı için, bu hakkın kullanımı ancak kadın evlendikten sonra, soyadına ilişkin dava açması halinde mümkün olabilmektedir. Bu makalede, eski düzenlemelere değinilerek 2014/2-889 E., 2015/2011 K. Sayılı HGK kararından günümüze kadar geçen sürenin bir değerlendirmesi yapılacaktır.

Anahtar Kelimeler:

30.09.2015 Date of the HGK Decision and subsequently married wife's relationship with the wife's wife
2020
Yazar:  
Özet:

The provisions on the name of the woman in the Turkish law are included in the Turkish Civil Law No. 4721 and in the Turkish Civil Law No. 2525. According to TMK m.187, the man in a marriage union continues to use his pre-marriage surname; the woman has not been granted this right. This situation has been subject to many judgments, which are contrary to the principle of equality contained in the Constitution. The first case on the matter was opened by Ayten Ünal Tekeli in 1995. According to 743 TMK m.153, which was in force at that time, the local court and court rejected the request to use the pre-marriage surname of Ünal Tekeli alone. Since there was no individual right to appeal to the Constitutional Court at the date mentioned, the case before the AIMM ended in favour of the Ünal Tekeli. In the following years, a number of cases have been opened in the domestic law concerning the name of the woman's marriage. In cases to the AIMM, the request of the woman to use her pre-marriage name only after marriage was justified by the court. However, despite these decisions, there was no change in practice, the woman was forced to use her husband's surname after marriage, according to TMK m.187. However, the woman, if she wishes, can use her pre-marriage surname before her husband's surname. In many countries, the woman has the right to use her pre-marriage surname alone. There are different legal regulations in different countries regarding the name of a woman's marriage. In the Constitutional Court, after the acceptance of the individual application path, various cases have been seen in different periods regarding the married woman's surname. In these cases, the Constitutional Court has made an assessment according to the decisions made by the IAM and has decided that the married woman should be able to use her pre-marriage surname alone in the marriage union. Finally, by Decision of the Court’s General Assembly of Law No. 2014/2-889 E, 2015/2011 and of 30 September 2015 it was decided that the use of the married woman only in the marriage union is a human right; that this right should be exercised equally between the woman and the man. The TMK m. Since there is no amendment to 187 yet, the use of this right may only be possible after the woman has married, if the case is brought about her surname. In this article, referring to the old regulations, a evaluation of the period passed from Decision No. 2014/2-889 E, 2015/2011 K. HGK to the present day will be made.

Anahtar Kelimeler:

Current Developments On The Surname Of Married Woman After 2015
2020
Yazar:  
Özet:

The legal regulations on the surname of women are regulated in Turkish Civil Code No. 4721 and Code of Surname No. 2525. According to Turkish Civil Code Article 187; in marriage, men continue to use their family surnames as they were, where women have to use the surname of their husbands. This legal situation makes a contradiction according to principle of equality in Turkish Constitution Article 10. Ünal Tekeli v. Turkey, was the first case taken to European Court of Human Rights on the surname of married women. After individual application to Constitutional Court was put into force in Turkey, several cases on this matter have taken action. In these cases, Constitutional Court have decided in favor of women according to the regulations in ECHR and CEDAW. Finally, Turkish Supreme Court has changed its previous decisions on 2015, and adjudged in favor of women that using their surname before marriage is a human right and both of the spouses should enjoy this right equally. Even though, Article 187 of TCC still hasn’t been changed, it is considered that women can use their surname before marriage, if they sue after getting married. In many countries married women can continue to use their own surnames before marriage. In this article, surname of married women will be examined within examples of different countries according to Turkish Court decisions, especially after the decision of General Assembly of Civil Chambers of Supreme Court in 2015.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Dikkat!
Yayınların atıflarını görmek için Sobiad'a Üye Bir Üniversite Ağından erişim sağlamalısınız. Kurumuzun Sobiad'a üye olması için Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ile iletişim kurabilirsiniz.
Kampüs Dışı Erişim
Eğer Sobiad Abonesi bir kuruma bağlıysanız kurum dışı erişim için Giriş Yap Panelini kullanabilirsiniz. Kurumsal E-Mail adresiniz ile kolayca üye olup giriş yapabilirsiniz.
Benzer Makaleler


Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

Alan :   Hukuk

Dergi Türü :   Ulusal

Metrikler
Makale : 860
Atıf : 5.475
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi