İşletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya ve kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 269'uncu maddesi hükmü uyarınca gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin ve ayrıca alet, edevat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmlerinin aynı kanunun 262 ve devam eden maddelerine göre belirlenen değerinin, kanunun 313 ve devam eden madde hükümlerine göre yok edilmesi amortisman mevzuunu teşkil eder. Amortisman ayırma işlemi ve işlemin yapılış şekli vergi matrahını doğrudan etkilemektedir. Amortisman ayrılması dönemsellik ilkesinin gereğidir. Ancak vergi kanunlarımızın hüküm altına almış olduğu amortisman düzenlemelerinin dönemsellik ilkesinin gereklerini tam anlamıyla yansıttığından söz etmek mümkün değildir. Yeni Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesiyle gündemde daha fazla yer bulmaya başlayan Türkiye Muhasebe Standartlarının konuya ilişkin düzenlemeleri, dönemsellik ilkesine daha sadık gözükmekle birlikte, konuluşundaki amaca paralel olarak daha sübjektif nitelik taşımaktadır. TMS 16 Maddi Duran Varlıklar Standardında "amortisman bir varlığın amortismana tabi tutarının yararlı ömür süresine sistematik olarak dağıtılmasını ifade eder" tanımına yer verilmiştir.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|