Views
69
Downloands
23
Audio Listening
1
Bu makalede, özgürlüğü farklı açılardan ele alan varoluşçu filozoflardan Kierkegaard ve Nietzsche’nin düşünceleri değerlendirilecektir. Varoluşçu felsefenin kurucusu olarak nitelendirilen Kierkegaard, kendi düşüncesini benliğin bir sentez oluşu imkânından hareketle bireyin özgürlüğü ve seçimleri üzerine kurmuştur. Diğer taraftan, bireyin gerçek seçimleri umutsuzluk ve kaygı içerisinde ya/ ya da mantığında temellenerek estetik ve etik varoluş evrelerinde, sonsuz teslimiyet, iman ve Tanrı ilişkisinde ise kendini dini varoluş evresinde göstermektedir. Birey, ait olduğu varoluş alanındaki özgürlüğünü farklı şekillerde ve düzeylerde ortaya koyarak kendi benliğini inşa etmektedir. Nietzsche ise, insanın özgürlüğüne giden yolda Kierkegaard’dan farklı olarak nihayetinde sonsuz teslimiyet ile ulaşılan Tanrı ve ona ait değerler yerine kendi değerlerini özgür bir biçimde yaratabilen üstinsanı, oluşu ve yaşamı kendi felsefesinin merkezine almıştır. Nietzsche felsefesinde, insanın yaşamını sürü insanına ait olan ve insanın kendi olmasını engelleyen bütün değerlerden arındırarak özgür bir biçimde yaşamın tüm yönleriyle evetlenmesinin gerekliliğini ortaya koyar. Sonuç olarak, her iki düşünürün felsefesinde de özgürlük insanın kendi benliğini oluşturmasında önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Varoluşun gerektirdiği şekliyle insanın kendi benliğini seçebilmesi ve ortaya koyabilmesi özgürlük ile mümkün olmaktadır. Bu doğrultuda makalenin amacı, Kierkegaard ve Nietzsche’nin özgürlük hakkındaki düşüncelerini varoluşçu felsefe açısından karşılaştırmaktır.
In this article, we will evaluate the ideas of Kierkegaard and Nietzsche from existing philosophers who discuss freedom from different perspectives. Kierkegaard, called the founder of existencial philosophy, founded his own thought on the individual’s freedom and choices by moving from the possibility of being a synthesis of self. On the other hand, the real choices of the individual are based in desperation and anxiety and/or in logic, in the stages of aesthetic and ethical existence, and in the infinite submission, faith and relationship with God, in the stages of a religious existence. The individual builds his own self by expressing his freedom in the field of existence to which he belongs in different forms and levels. In contrast to Kierkegaard, Nietzsche, on the way to man's freedom, finally achieved by eternal submission God and his own values, which could freely create his own values, the supreme man, the existence and life, in the center of his own philosophy. In Nietzsche’s philosophy, the necessity of a man’s life to be married freely to all aspects of life by cleansing it from all the values that belong to a lot of people and which prevent man from being his own. As a result, in the philosophy of both thinkers, freedom appears to us as an important element in the creation of the human self. The way the existence requires it is possible for man to choose and express his own self by freedom. In this regard, the purpose of the article is to compare Kierkegaard and Nietzsche’s ideas about freedom from the point of view of existencial philosophy.
Field : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Journal Type : Uluslararası
Article Detail 
Similar Articles
Journal Information
Listen Paper
Cite
Print This Page
Share
Mendeley
