Özet:

Dini öneme sahip konularda felsefi düşünce, hem Doğu'da hem de Batı'da felsefenin en eski biçimidir. Antik Yunanistan'da Sokrates ve Pre-Sokratikler, ilahi olanın.doğası ve Tanrı'nın iradesinini otoritesi ile çok ilgiliydi. Çin'de Konfüçyüsçülük ve Taoizmi uygulayan filozoflar tian(cennet) üzerinde derin derin düşündüler. Benzer şekilde, eski Hint felsefesinde Brahman, benlik, Buda'nın acı çekme ve aydınlanma hakkındaki öğretisi ve daha fazlası hakkında derin ruhsal olarak ilgi çekici yansımalar buluyoruz. Bu gün din felsefesi pratiği, kısmen tüm düşünce ve kültür tarihi açısından uzun bir geçmişi olması nedeniyle değerli olduğunu göstermektedir. Din üzerine felsefi düşünce, toplumları ve kişisel yaşamları şekillendirmede dinlerin modern ve tarihsel rolü nedeniyle, aynı zamanda muazzam bir çağdaş öneme sahiptir. Din felsefesi, günümüz insanlarının yaşamlarını etkilemeyen soyut konulara odaklanmak yerine, milyonlarca insanın sahip olduğu yaşam pratikleri ve inançları ile ilgilenmektedir. Son elli yılda felsefeye giriş kitaplarının çoğunun din felsefesi ile başlamasının bir nedeni, okuyuculara felsefe çalışmasının bizi yaygın insan uygulamalarıyla eleştirel bir şekilde ilişki kurmaya nasıl yönlendirebileceğini göstermektir.

Anahtar Kelimeler: