Tüketim; ekonomik olduğu kadar, sosyal, kültürel, psikolojik ve dini yönleri de bulunan insanlık tarihi kadar eski bir olgudur. Ancak, çağdaş ve post modern kuramcılar tüketim olgusunun 1960’lı yıllardan sonra özellikle batı toplumlarında bir amaç haline geldiğini ileri sürmüşlerdir. Bu nedenle, Bauman ve Baudrillard gibi kuramcılar günümüz toplumlarını “tüketim toplumu” üzerinden kavramsallaştırmışlardır. Bu tarz toplumlarda artık tüketim; kimlik kazanmak, statü sahibi olmak, başkalarının gözünde bir yer edinmek ve anlık haz almak gibi amaçlarla yapılmaktadır. Nitekim post modern toplumlarda tüketiciler olarak bireylerin çok özel yerleri bulunur. Bireyler sürekli olarak daha fazlasını, daha yenisini ve daha iyisini tüketmeye şartlandırılmaktadırlar. Diğer yandan Aldous Huxley'in 1932 yılında kaleme aldığı “Cesur Yeni Dünya” adlı romanının, tüketime ilişkin söylemleri kuramsal bakış açıları ile paralellik göstermektedir. Kurmaca bir çağda geçen eserde, insanlar şartlandırma, hipopedya ve somalarla çevrili yaşamaktadır. Bu distopik eserde Whyte’nın 1954 yılında kullandığı “tasarruf etmek Amerikalılık değildir” sözünü hatırlatırcasına, tüketmenin nasıl “iyi vatandaşlık” olarak görüldüğü, elinde olanla yetinmenin nasıl “rejim düşmanlığı” anlamına geldiği aktarılmaktadır. Fordist üretime gönderme yapılan eserde, canlı doğum yerine “üreme” montaj bandı üzerinde yapay bir şekilde yapılmakta ve bireyler bu bant üzerinde gelecekte tüketmeleri istenilen “metalar” konusunda şartlandırılmaktadırlar.
Consumption is an ancient phenomenon as the history of mankind, with social, cultural, psychological and religious aspects as well. However, contemporary and post-modern theorists have claimed that the consumption phenomenon has become a target after the 1960s, especially in Western societies. Therefore, theorists like Bauman and Baudrillard have conceptualized today’s societies through the “consumer society”. In this kind of societies, consumption is now done for purposes such as gaining identity, having status, getting a place in the eyes of others and getting instant pleasure. In fact, post-modern societies have very special places for individuals as consumers. Individuals are constantly conditioned to consume more, more, and better. On the other hand, Aldous Huxley’s novel “The New World of Courage” published in 1932 shows his speeches about consumption parallel with his theoretical perspectives. In the work that passes through a mythical era, people live surrounded by standardization, hypopedias and somas. This distopic work reminds Whyte of the phrase "saving is not American" used in 1954, how consumption is seen as "good citizenship" and how satisfying with what is available means "regime hostility". In the work sent to Fordist production, "fertilization" is made artificially on the assembly tape instead of living birth, and individuals are conditioned on the "metals" they want to consume in the future on this tape.
Alan : Eğitim Bilimleri; Fen Bilimleri ve Matematik; Filoloji; Sağlık Bilimleri; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|