Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 ASOS INDEKS
 Görüntüleme 8
Yardımla üreme yöntemleriyle oluşan çoğul gebeliklerin prognozu
2005
Dergi:  
Perinatoloji Dergisi
Yazar:  
Özet:

Son 20 yılda dünyada çoğul gebelik oranları belirgin olarak artmıştır Amerika'da ikiz gebelik % 52, üçüz % 142, dördüz % 123, beşiz ve üzeri de % 98 oranında artmıştır (MMWR, 2000) ve bu artışı sağlayan en önemli etken yardımla üreme yöntemleri (YÜY) sonucu oluşan gebeliklerdir. Günümüzde infertilite oranlarının artması ve coçuk sahibi olma yaşının otuzlu yaşların üzerine çıkması YÜY'nin daha fazla kullanılmasına yol açmaktadır. Bu yöntemlerle (IUI: İntrauterin inseminasyon; IVF-ET: Invitrofertilizasyon ve embryo transferi; ICSI: İntrasitoplazmik sperm injeksiyonu) oluşan çoğul gebelik oranları % 15-30 arasında değişmektedir (Callahan T ve ark., 1994; Tanbo T ve ark., 1996). Özellikle gonadotropinlerle yapılan ovulasyon indüksiyonu olguları sonuçunda yaklaşık % 14-28 oranında çoğul gebelik, % 3-9 oranında ise üçüz gebelik ve üstü görülmektedir (Kaplan PF ve ark., 2002; Dickey RP ve ark., 2002). 2001 SART (Society for Assisted Reproductive Technology) sonuçlarına bakıldığında, siklüslerin % 12'si çoğul gebelik ile sonuçlanmış olup, oluşan gebeliklerin % 29.3'ü ikiz, % 7.4'ü ise üç ve üstü gebelikdir. Canlı doğum oranlarına gelince, % 32'si ikiz, % 3.8'i ise üçüz ve üstüdür (CDC, 2003). 1999 yılında Avrupada oluşan IVF/ICSI gebeliklerinin % 24'ü ikiz gebelikdi (Nygren KG ve ark., 2002). Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, İnfertilite polikliniğinde yaptığımız 802 intrauterin inseminasyon (247 doğal, 351 klomifen sitrat, 204 gonadotropin siklüsü) sonucunda % 10 oranında çoğul gebelik saptadık. Tüp Bebek ünitemizin 2002 yılı verilerine göre ise oluşan gebeliklerin % 33.3 çoğul gebelik olup, bunun % 26.5'u ikiz gebelikdir. YÜY'leri ile oluşan gebeliklerin spontan gebeliklere göre daha kötü prognozu olduğu konusunda yaygın bir inanış vardır. YUY'le oluşan gebelikler ile yapılan çalışmalara genel olarak bakıldığında operatif doğum, preterm doğum, düşük doğum ağırlığı, ve perinatal ölüm, gebeliğe bağlı hipertansiyon, plasenta previa gibi komplikasyonların toplumdan daha fazla olduğu gösterilmiştir (Beral V ve ark., 1990; Seoud MA ve ark., 1992; Wang JX ve ark., 1994). YÜY ile oluşan gebelikleri spontan gebelikler ile karşılaştırma yaparken bazı faktörleri gözönüne alarak karşılaştırmak gerekir. Bunlar annenin yaşı, paritesi, sosyoekonomik düzeyi, çoğul gebelik olup olmaması ve zigosite tipidir. Bilindiği gibi IVF sonucu oluşan gebeliklerin anne yaşı toplumdan daha fazladır ve yaşlı gebelerde obstetrik komplikasyonlar (hipertansiyon, gebeliğe bağlı diabet, preterm doğum, artmış sezaryenle doğum ve ölü doğum) genç annelere göre daha sık görülür (Kessler I ve ark., 1980; Seoud MA-F ve ark., 2002). IVF olguları da kontrol grubuna göre daha yaşlı ve daha primipar gebedirler (Bernasko J, ve ark., 1997). Yaş faktörünü gözönüne alarak yapılan kontrollü çalışmalarda her iki grup arasında anlamlı fark gösterilememiştir (Kozinszky Z ve ark., 2002). IVF sonucu gebeliklerin anneleri genellikle topluma göre daha yüksek sosyoekonomik seviyeye sahiptir. Bunun sonucu bu olgular doğru beslenme, erken prenatal tanı ve bakım ve gebelik süresince istirahat, gibi olanaklara sahiptirler. Bilindiği gibi bu faktörler de gebelik prognozunu iyi yönde etkileyebilirler. Diğer bir etkende daha sık perinatal ölüm, doğum ağırlığı diskordansı, gelişme geriliği ve konjenital malformasyon ile karakterize monokoryonik ikizlerin spontan gebeliklerde daha sık görülmesidir (Rydhstroem H, 1996; Loos R ve ark., 1998). IVF ikizlerinin çoğunlukla dikoryonik olması spontanlara göre bu olgularda daha iyi obstetrik prognoz ve düşük perinatal mortalite beklentisine yol açabilir.Yapılan çalışmalarda IVF sonrası oluşan tekil gebeliklerde preterm doğum, düşük doğum ağırlığı, sezaryenle doğum, gebeliğe bağlı hipertansiyon gibi komplikasyonların spontan oluşan tekil gebeliklere göre daha sık görüldüğü gösterilmiştir (Reubinoff B ve ark., 1997; Maman E ve ark., 1998). Bununla birlikte, IVF sonrası oluşan ikiz gebelikler ile spontan ikiz gebeliklerin prognozunu karşılaştıran çalışmalarda çelişkili sonuçlar elde edilmiştir (Olivennes F ve ark., 1996; Moise J ve ark., 1998; Koudstaal J ve ark., 2000; Lambalk C ve ark., 2001). Bazı çalışmalarda YÜY sonrası oluşan ikiz gebeliklerde spontan olanlara göre daha yüksek perinatal mortalite oranları (Moise J ve ark., 1998; Lambalk C ve ark., 2001), preterm doğum (Koudstaal J ve ark., 2000; Lambalk C ve ark., 2001 ) ve düşük doğum ağırlığı (Bernasko J ve ark., 1997; Moise J ve ark., 1998; Lambalk C ve ark., 2001) bildirilirken, diğer çalışmacılar her iki grup arasında anlamlı bir fark olmadığını gösterdiler (Olivennes F ve ark., 1996; Dhont M ve ark., 1999). Zigositeyi gözönüne alınarak yapılan çalışmalarda (Fitzsimmons BP ve ark., 1998), spontan grupta monokoryonisiteye bağlı olarak komplikasyonların daha sık görüldüğü ve YÜY sonucu oluşan ikiz gebeliklerde daha düşük perinatal mortalite oranları bildirdi. IVF le oluşan ikiz dizigotiklerle spontan dizigotikler yaş ve parite gözönüne alınarak karşılaştırılmış ve perinatal mortalite oranlarının benzer olduğu gösterilmiştir (Dhont M ve ark., 1999; Koudstaal J ve ark., 2000). Bütün bu çalışmalarda farklı sonuçlar elde edilmesinin bir çok nedeni vardır. Başlıcaları çalışma metodlarının farklı olması, aynı çalışmada hem tekil hem çoğul gebeliklerin karşılaştırılması, parite ve maternal yaş gibi önemli faktörlerin gözönüne alınmamasıdır. Nassar ve ark., 2003 yaş ve pariteyi gözönüne alarak yaptıkları çalışmada IVF ikiz gebeliklerinde erken doğum ve buna bağlı komplikasyonlarının, sezaryenle doğumun spontan olanlara göre daha sık görüldüğünü, buna karşılık gebeliğe bağlı hipertansiyon ve diabet, erken membran rüptürü ve plasenta previa'nın ise benzer oranlarda görüldüğünü saptandı. Ayrıca çalışmada konjeni-tal malformasyon oranının yardımla oluşan ikizlerde % 5.4 ve kontrol grubunda % 4.9 benzer oranlarda olduğu ve bununda literature ile uyumlu olduğu bildirilmiştir. Doksanlı yılların başlarında yapılan çalışmalarda IVF ile oluşan çoğul gebelikler, spontan olanlar ile karşılaştırıldı (Lipitz S ve ark., 1993; Petersen K ve ark., 1995; Bernasko J, ve ark., 1997) ve her iki grup arasında perinatal morbidite ve mortalite arasında fark saptanmadı. Bunlardan Lipitz'in çalışması 106 üçüz gebeliği içeriyordu ve sonuçlar iki grup arasında benzerdi. Benasko'nun çalışmasında ise ikiz gebelikler karşılaştırıldı ve sadece IVF sonucu oluşan gebeliklerde diskor-dan doğum ağırlığı ve elektif sezaryen oranı kontrol grubuna göre daha fazlaydı. Norveç'te yeni yapılan bir çalışmada (Skeie A ve ark., 2003), ikiz gebeliklerde antepartum ve intrapartum ölüm nedenleri araştırılmış ve YÜY'lerinin etyolojide rol oynayan önemli bir risk faktörü olduğu biidirilmiştir. Başka bir çalışma da ise IVF veya gamet intrafallopian transfer sonrası oluşan ikiz gebeliklerde gebeliklerin % 20 oranında 18-24 haftalar arası sonlandığı gösterilmiştir (McFaulPB ve ark., 1993). Sekizyüz elli dört IVF ikiz gebeliğini kapsayan Danimarka çalışmasında IVF sonucu oluşan ikizlerde doğum ağırlığının spontan ikizlere göre daha fazla olduğu gösterildi (Westergaard HB ve ark., 1999). Aynı çalışmada ilave olarak, ölü doğum ve ilk yıl içindeki çocuk ölümleri gözönüne alındığında, IVF grubunda istatistiki anlamlılık içermeyen hafif bir artış saptandı. Literatürde YÜY ile oluşan çoğul gebeliklerde maternal riskleri araştıran çalışmalara bakıldığında sadece dört çalışma olduğu görülüyor. Bu çalışmalardan en son yayınlanan Danimarka çalışmasında (Pinborg A ve ark., 2004), IVF sonrası oluşan ikizler ile spontan ikizler arasında maternal riskin benzer olduğu, ama IVF grubunda hastalık nedeniyle rapor alma (2.5 kat) ve hastaneye yatma sıklığının (2 kat) anlamlı olarak fazla olduğu gösterilmiştir. Aynı olgular IVF sonucu oluşan tekiz gebeliklerle karşılaştırıldığında bu oranların 7 ve 3.5 kat olduğu saptanmıştır. Bu çalışmada perinatal morbidite ve mortalite oranları da karşılaştırılmış ve iki grup arasında fark olmadığı, ama IVF grubunda sezaryenle doğum ve invazif vaginal doğum oranlarının spontan gruba göre daha fazla olduğu gözlenmiştir. 18000 IVF sonucu oluşan ikiz gebelik sonuçlarının verildiği bir çalışmada düşük doğum ağırlığının maternal yaş ve parite gözönüne alındığında spontan gruptan farklı olmadığı ortaya konmuştur (Schieve LA ve ark., 2002). Kozinszky ve ark., 2003, IVF ve IUI sonucu oluşan 284 tek, 75 ikiz ve 17 üçüz gebeliği kontrol grubu ile karşılaştırmışlar ve gelişme geriliği ile pretem doğum riskinin her iki grupta benzer olduğunu, sezaryenle doğum riskinin hem tek, hem de ikiz gebeliklerde YÜY ile oluşan grupta daha fazla olduğunu göstermişlerdir. Ayrıca her iki grup arasında konjenital malformasyon, yoğun bakım ünitesi ihyiyacı ve doğum ağırlığı açısından fark bulunmamış, YÜY sonucu oluşan ikiz gebeliklerde daha yüksek doğum ağırlığı saptanmıştır. IVF/ICSI sonucu oluşan çoğul gebelikler ile spontan grubun karşılaştırıldığı en büyük çalışmalardan biri Belçika'dan Dhont ve ark.,1999 serisidir. 1241 olguluk ikiz gebelik (% 90 IVF'u IVF kalan'ı ise ICSI), yaş, parite gibi faktörler gözönüne alınarak yapılan analizde, perinatal morbidite ve mortalite, konjenital malformasyonlar benzer bulunmuş, sadece sezaryenle doğum oranı çalışma grubunda daha sık gözlenmiştir. Diğer bir konu ise IVF/ICSI sonucu oluşan gebeliklerde serebral palsi riskinde artış olup olmadığıdır (Blickstein I ve ark., 1999) İsveç'den yapılan bir çalışma IVF çocuklarında serebral palsi riskinin arttığı savunulurken, ikiz gebeliklerin kontrol grubuna göre risk artışı taşımadığı (RR:0.9 (0.4-1.8) belirtilmiştir (Strömberg B ve ark., 2002). Bu yılın başında yayınlanan bir meta-analiz (Helmerhorst FM ve ark., 2004) yukarda saydığımız çalışmalarıda kapsayacak şekilde (25 çalışma) YÜY ile oluşan ikiz gebelikleri spontan ikiz gebelikler ile karşılaştırmıştır. Bu meta-analize göre: Çok Preterm doğum: RR:0.95 (0.78-1.15) Preterm doğum: RR: 1.07 (1.02-1.13) Çok düşük doğum ağırlığı: RR: 0.89 (0.74-1.07) Düşük Doğum ağırlığı: RR: 1.03 (0.99-1.08) İntrauterin gelişme geriliği: RR: 1.27 (0.97-1.65) Sezaryenle doğum: RR: 1.21 (1.11-1.32) Yoğun Bakım Ünitesi ihtiyacı: RR: 1.05 (1.01-1.09) Perinatal mortalite: RR: 0.58 (0.44-0.77) Bu metaanaliz sonucunda YÜY ile oluşan gebeliklerde preterm ve sezaryenle doğumda çok az artış, perinatal mortalitenin ise spontan ikizler göre yaklaşık % 40 daha az olduğu saptanmıştır.  

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler












Perinatoloji Dergisi

Alan :   Sağlık Bilimleri

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 25
Atıf : 1
Perinatoloji Dergisi