Özet:

Özet Günümüz dünyasının ekolojik sorunları ile bunların etki şekilleri ve çözüm yolları arasında organik bir bağ vardır. Dolayısıyla bir ya da iki sorunda alınacak önlemler veya uygulanacak yöntemler diğerine ya da diğerlerine de hemen yansıyacaktır. Bu nedenle endüstrilerin havaya, suya ve toprağa olan kirletici etkilerinin en aza indirilmesi için uygulanacak olan atık azaltma ve geri kazanım faaliyetlerinin sağlandığı Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrol Direktifi önem taşımaktadır. Bu kapsamda, çalışmada Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrol (EKÖK) Direktifinin ortaya çıkış amacı ve bunun Türkiye ile uyumlaştırılması araştırılmıştır. Avrupa Birliği Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi (96/61/EC)’nin kamu kuruluşlarına ve sanayiye getirdiği çevresel yükümlülükleri vurgulamayı amaçlamaktadır. Özellikle AB mevzuatına uyum sağlamakla yükümlü aday ülkelerin ilgili direktifin yükümlülüklerini hangi noktada yerine getirmesinin ne gibi önem arz ettiğinden de bahsedilmiştir. Tüm bu gereklilik ve Direktife bağlı çevresel uygulama tedbirlerinin yanında ilgili Direktifin ülkemizde uygulanma düzeyi ve etkileri de değerlendirmeler arasında yer almıştır. Çünkü çevresel düzenlemelerin etkilerinin değerlendirilmesine yönelik uygulanabilir bir yöntemin ülkemizde henüz etkinlik kazanmadığı yapılan çalışmalardan görülmektedir. Çalışma Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi’nin Türkiye için bir durum tespitinin ortaya konmasını amaçlamaktadır.

Anahtar Kelimeler: