Atıf Sayısı
1
Görüntüleme
52
İndirme
15
Bu çalışmada, Nevşehir ili, Hacıbektaş ilçesinde yer alan ve 17. yüzyılın başında hayatını kaybeden, Hacı Bektaş Veli’nin soyundan gelen Bektaş Efendi’nin medfûn olduğu türbe tanıtılmaktadır. Daha önce Hacı Bektaş Veli Külliyesi ve etrafındaki yapılarla ilgili çeşitli yayınlar yapılmıştır. Söz konusu yayınlarda Bektaş Efendi Türbesi hakkında da kısa bilgilere yer verilmekle birlikte yapı tek başına ele alınarak incelenmemiştir. Bu nedenle bu çalışma ile, literatüre bir katkı sağlamak ve yapının Türk türbe mimarisi içerisindeki yerinin ortaya konulması amaçlanmış¬tır. Bu amaç doğrultusunda konu ile ilgili kaynak ve arşiv taraması yapıldıktan sonra yapı, mimari ve süsle¬me özellikleri dikkate alınarak incelenmiştir. Türbe ilk olarak Bektaş Efendi’nin vefatından hemen sonra 1603 yılında sekizgen planlı ve konik külahlı bir kümbet şeklinde inşa edilmiş, daha sonra 5 Ekim 1906 tarihinde onarılarak önüne dikdörtgen planlı beşik çatılı bir ön bölüm eklenmiştir. Yapının içerisi ise bu onarımdan bir yıl sonra 19 Eylül 1907 tarihinde Batılılaşma dönemi etkileri taşıyan Barok karakterli kalem işleri ile bezenmiştir. Hem aynı yıl hem de bundan iki yıl sonra, 1909 yılında bu kalem işi süslemelere çeşitli hat eserleri de eklenmiştir. Yapı son olarak 1975 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Hacıbektaş Anıtlar Derneği tarafından onarılmıştır. Kesme taş malzeme ile inşa olunan türbe, sonradan eklenen dikdörtgen planlı beşik çatılı ön bölüm ve kare kaide üzerinde sekizgen planlı konik külahlı Kümbet olmak üzere doğu-batı aksı boyunca uzanan iki bölümden oluşmaktadır. Bu hali ile yapının inşasında aynı ilçedeki 1519 tarihli Balım Sultan Türbesi’nin örnek alındığını düşünmekteyiz. Yapısal nitelikleri itibariyle Osmanlı özelliği göstermeyen yapının daha çok Selçuklu ve diğer beylikler döneminin, özellikle de Dulkadirli Beyliği’nin etkilerini devam ettirdiği görülmektedir. Bugün Hacı Bektaş Müzesi Müdürlüğü’ne bağlı olan türbe, bölgesinde yer alan kendinden önceki türbelerin yapısal özelliklerini devam ettirmesi ve sahip olduğu mimari ve süsleme özellikleri ile Türk türbe mimarisi içerisinde önemli bir yere sahiptir.
In this study, the Nevşehir is presented to the turbe that is the Medfûn of the Bektaş Efendi from the descendant of Hacı Bektaş Veli, who is located in the Hacıbektaş district and who lost his life at the beginning of the 17th century. Previously, there have been various publications about the Hacı Bektaş Veli Kulliyesi and its surrounding structures. In the publication of the article, a brief information about the Bectas Lord Turbesi was also provided, but the structure was not studied by itself. Thus, with this work, it was intended to contribute to literature and to reveal the place of the structure in the Turkish turbo architecture. For this purpose, the source and archive scan of the subject was carried out after examination, taking into account the structure, architecture and decoration characteristics. Turbe was first built in the form of an eight-gen-planned and conic-planned column in 1603 immediately after the death of Bektaş Efendi, then on 5 October 1906 it was repaid and added to the front a five-gen-planned front section. The interior of the building, one year after this repair, was covered by the Baroque-charactered pen works that had the effects of the Westernization period on September 19, 1907. Both the same year and two years later, in 1909, various line works were added to the decorations of this pen work. The building was last rebuilt in 1975 by the Foundation General Directorate and the Hacıbektaş Monuments Association. The turbine built with cutting stone material consists of two parts along the east-west axis, which are later added to the straight-to-range five-cover front part and eight-to-range eight-to-range eight-to-range square square square square square square square square square. In this situation, we consider that the construction of the structure was taken as an example of the Balim Sultan Turbesi of 1519 in the same district. According to its structural qualities, the structure that does not show the Ottoman characteristics is more Selçuklu and other beacons periods, especially Dulkadirli beacons, continues to influence. Today, the turbine, which is connected to the Directorate of the Hacı Bektaş Museum, has an important place in the Turkish turbine architecture with its architectural and decorative characteristics and the structural characteristics of its previous turbines located in the region.
Alan : Eğitim Bilimleri; Güzel Sanatlar; Hukuk; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Makale Detay 
Atıf Yapanlar
Benzer Makaleler
PDF Görüntüle
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
