Görüntüleme
32
İndirme
3
Mikrokirleticiler, biyolojik olarak parçalanabilirliklerinin düşük olması sebebiyle ekosistemde birikme eğilimi göstermekte ve canlı hayatı için toksik, kanserojenik ve mutajenik etkileriyle büyük bir risk oluşturmaktadır. Yaygın olarak içme suları, yüzeysel sular ve yeraltı sularında da nanogram seviyesinde tespit edilen mikrokirleticiler hastane atıksularında çok yüksek konsantrasyonlarda bulunabilmektedir. Ülkemizde hastane atıksuları doğrudan kanalizasyon sistemine verilerek, evsel atıksularla beraber ön arıtma yapılarak veya biyolojik atıksu arıtma tesisinde arıtıldıktan sonra alıcı ortama verilmektedir. Klasik atıksu arıtma yöntemleriyle atıksulardan giderilemeyen mikrokirleticilerin, ancak ileri atıksu arıtma yöntemleriyle giderimi mümkün olabilmektedir. Bu çalışmada, hastane atıksularındaki mikrokirleticilerin membran biyoreaktörde (MBR) giderimi ve işletme parametrelerinin giderim verimleri üzerine etkisi incelenmiştir.
Micropollutants tend to accumulate in the ecosystem due to their low biodegradability and pose a great risk for ecosystem with their toxic, carcinogenic and mutagenic effects. Generally micropollutants detected at ng levels even in drinking, surface and ground water might have very high concentrations in hospital wastewater. In our country, the hospital wastewater directly connected to sewage system is discharged into the receiving environment after treating in a pre-treatment or a biological wastewater treatment plant. Advanced treatment methods are needed for micropollutant removal since conventional methods could not be effective. In this study, the treatment of micropollutants in hospital wastewater in membrane bioreactor (MBR) system and the effects of operation parameters on the removal efficiency were evaluated.
Alan : Mimarlık, Planlama ve Tasarım; Mühendislik
Dergi Türü : Uluslararası
Makale Detay 
Benzer Makaleler
PDF Görüntüle
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Alıntı Yap
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
