Ekonomik istikrar ve enerji tüketimi arasındaki ilişkinin varlığı ve yönünün tespit edilmesi karar alıcıların uygulayacakları politikalarda önemli ve belirleyici bir unsur olmaktadır. Enerjinin barınma, ısınma, ulaşım ve ekonomik faaliyetler için girdi konumu dikkate alındığında yaşamın idame ettirilmesi ve sürdürülebilirlik açısından önemli bir faktör olduğu açıktır. Bu doğrultuda çalışmanın amacı yenilenebilir ve yenilenemez enerji tüketimi ile ekonomik istikrar arasındaki nedensellik ilişkilerini araştırmaktır. Bu bağlamda 19’u gelişmiş ve 16’sı gelişmekte olan toplam 35 ülkenin 1990-2016 dönemini kapsayan ekonomik istikrar endeksi, yenilenebilir enerji tüketimi ve yenilenemez (fosil) enerji tüketimi verileri kullanılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre panelin geneli için gelişmekte olan ülkelerde değişkenler arasında anlamlı bir nedensellik ilişkisi saptanamaz iken, gelişmiş ülkelerde yenilenebilir enerji tüketiminden ekonomik istikrara, ekonomik istikrardan da yenilenemez enerji tüketimine tek taraflı bir nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. Bu sonuçlardan hareketle gelişmiş ülkeler panelinin geneli için sırasıyla “büyüme hipotezi” ve “koruma hipotezinin”, gelişmekte olan ülkeler panelinin geneli için ise “yansızlık hipotezinin” geçerli olduğu ortaya koyulmuştur.
Identification of the existence and direction of the relationship between economic stability and energy consumption is an important and determining element in the policies that decision makers will implement. Considering the entry position of energy for housing, heating, transport and economic activities, it is clear that life is an important factor in terms of sustainability and sustainability. The aim of this study is to explore the causal relationships between renewable and unrenewable energy consumption and economic stability. In this context, 19 developed and 16 developed countries have used economic stability index, renewable energy consumption and renewable (phosile) energy consumption data covering the period 1990-2016. According to the findings obtained from the study, a significant causal relationship between variables in developing countries has not been identified for the panel as a whole, while in developed countries, a unilateral causal relationship has been identified from renewable energy consumption to economic stability and from economic stability to renewable energy consumption. These findings show that the "growth hypothesis" and "protection hypothesis" are applicable to the general panel of developed countries, respectively, and the general panel of developing countries is applicable to the "hypothesis of insecurity".
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|