Süleymân-nâme-i Kebîr’de de Türkçenin tamlama ve cümle yapısına aykırı olan ve çeviri öğesi olduğu düşünülen pek çok yapı tespit edilmiştir. Bu öğeler genellikle sözcük düzeyinde öğelerdir. Sözcük düzeyinde veya tamlama düzeyindeki çeviri öğeleri belirlenirken kaynak dilin hangisi olduğunu belirlemek zordur. Çünkü toplumların duygu ve düşüncelerini ifade şekli genelde birbirine yakındır. Her dilin kendi deyimleri, atasözleri ve kelime grupları vardır. Türkçe, Arapça ve Farsça gibi birbirine yakın coğrafyalarda konuşulan ve köklü bir geçmişi bulunan dillerde çevirinin ilk olarak hangi dilden yapıldığını veya çeviri olup olmadığını tespit etmek ise daha da zordur. Çalışmamızda Süleymân-nâme-i Kebîr’de yer alan bazı kelime grupları ve cümleler ele alınmış ve bunların çeviri öğesi olup olmadıkları üzerine düşünülerek bazı sonuçlara ulaşılmıştır.
many structures have been identified, which are contrary to the fullness and sentence structure of the species, and are considered to be the translation element, these elements are often word-level items, words-level or tamping-level translation elements, and it is difficult to determine which the source language is, because the shape of the feelings and expression of the societies is often close to each language has its own idioms and word groups, such as arabic and pharmaceas, and speaking in close geographies, and in the languages with a rooted history, it is difficult to find out what language is being translated and the word groups are being translated into the word
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|