Varlığıyla insana dair, doğuştan ya da sonradan edinilmiş bir dürtü anlamında olan şiddet, tiyatronun her zaman doğrudan ya da dolaylı olarak ana malzemelerinden birisi olmuştur. Tiyatro tüm zamanlarda bireyin üzerinde oluşan baskıları göz önünde bulundurarak ya da bireyin bu baskılarla mücadelesini, zaferini ya da kaybını anlatarak, bizzat şiddeti eleştirmiştir. Şiddet temasının özellikle Amerikan sisteminin devamını sağlayan kilit unsurlardan biri olması ve bireyin yaşadığı bunalımlarla doğrudan ilintili olması, onun Amerikan tiyatrosunun içeriğinde önemli bir yer tutmasını kaçınılmaz kılmıştır. Şiddet olgusunu ister istemez merkezine alan Amerikan tiyatro geleneği, birey üzerinde, şiddetin sonucu olarak kamusal düzlemde açığa çıkan toplumsal yabancılaşma, ötekileşme, hiçlik duygusu ve duygusuzlaşma gibi etkileri sahneye taşıyarak toplum ve birey arasında varlığı şart olan hayati köprünün güncel yıkımını gözler önüne serer. Bu noktada Amerikan tiyatro tarihi, şiddet olgusunun Amerikan kültürüne iktidar bağlamında sistematik bir şekilde yön verdiğini, bireyi olumsuzluğa ve karamsarlığa sürüklediğini, merkezden marjine ötelediğini, bireyin karar mekanizmalarını bizzat şiddetin kendisinin oluşturduğunu açık ve sert bir dil kullanarak göstermesi bakımından önemlidir.
Violence, which means an impulse to the human being, born or later acquired, has always been one of the main materials of the theater, directly or indirectly. The theatre has always criticized the violence, taking into account the pressures on the individual or describing the individual’s struggle, victory or loss with these pressures. The fact that the topic of violence is one of the key elements that
Violence which means an acquired drive by birth or late has always been one of the main tools of theatre directly or indirectly. Theatre has taken suppression on individuals into consideration throughout the history or criticized that violence by telling about the victory, defeat, or struggle of individual with this suppression. It has caused to be unavoidable that the theme of violence is one of the key actors that especially provides the continuity of American system and is directly related to individuals’ nausea so that it is an important part of American theatre. Tradition of American theatre which focuses on violence necessarily, makes it clear that social alienation, otherization, sense of nada, and indurations which emerge on public sphere as the result of violence are staged to show how the vital bridge between society and individual collapses. At that point it is so crucial that history of American theatre reflects how violence directs American culture systematically in terms of power relations, takes individual into pessimism, marginalizes, helps her/his decision making processes be formed by violence’s itself by using both a clear and a tough language.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|