Özet:

Borca batıklık, hukuk, finans ve muhasebe alanlarına temas eden çok yönlü bir kavram olarak literatürde tartışılmaktadır. Hukuki bakımdan borca batıklık yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 376/3 maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeyle, yönetim kuruluna, borca batıklık şüphesinin varlığı halinde, iki ayrı bilanço düzenleme sorumluluğu yüklenmiştir. Bunlardan biri, işletmenin devamlılığı esasına göre hazırlanan bilanço, diğeri de varlıkların muhtemel satış fiyatları esasına göre hazırlanan bilançodur. Borca batıklık tespitinin bilançodan hareketle yapılıyor olması, konunun aynı zamanda muhasebe yönüne de işaret etmektedir. Genel amaçlı bilanço, muhasebe standartlarına göre hazırlanmakta ve işletmenin sürekliliği esasına dayanmaktadır. Bu bilanço, borca batıklığın tespiti açısından bir işaret oluşturmakta, borca batıklık şüphesi taşıması halinde, ayrıca ilave bir bilanço hazırlanma gereği ortaya çıkmaktadır. Bu kapsamda, borca batıklık kavramı, hukuk ve muhasebe yönlerinden ayrı ayrı değerlendirme yapmayı gerektirmektedir.

Anahtar Kelimeler: