Yenidoğanda ağrının önemi ilk kez 1980'lerde değerlendirilmiş ve bu yıllarda yenidoğanda ağrı algısını tanımlamaya başlayan bir dizi çalışma ortaya çıkmıştır. Ağrı, yenidoğanlar için stres verici bir unsurdur. Yenidoğanlar yaşadıkları ağrıya karşı sözel olarak yanıt veremediğinden dolayı ağrıyı değerlendirmek zordur. Yenidoğanlarda ağrının kısa dönem değerlendirilmesinde davranışşsal ve fizyolojik değişkenler, saatler ve günler süren ağrı durumlarında ise hormon düzeyleri ve metabolik göstergeler ele alınmalıdır. Yenidoğanda ağrının önlenmesi, tedavisi, tedavinin değerlendirilmesi ve ağrının ölçülmesinde, kullanılmak amacıyla; uygulaması kolay, objektif sonuç verebilen, hemşireler tarafından da kullanılabilen ve bakımda da kolaylık sağlayabilen yenidoğan ağrı ölçekleri geliştirilmiştir. Bununla birlikte, günümüzde yenidoğan ağrısını değerlendirmek için evrensel olarak kabul edilmiş bir ölçek yoktur. Ağrı yaşayan tüm yenidoğanların etkili ve güvenli yöntemlerle ağrısının azaltılması temel bir insan hakkıdır. Yenidoğanlarda ağrı yönetiminde amaç; yaşamın ilk dakikalarından itibaren ağrılı girişimlere maruz kalan yenidoğanların hissettiği ağrıyıaza indirgemek ve yenidoğanın ağrı ile baş etmesine yardım etmektir. Bu amaç doğrultusunda ağrı; doğru bir şekilde değerlendirildikten sonra, sağlık profesyonelleri tarafından farmakolojik ve nonfarmakolojik yöntemler kullanılarak sağlanan etkin bakımla yönetilebilir. Ağrı tedavisinde önemli ve yaygın yol ilaç tedavisidir ancak ağrıyı hafifletmek için kullanılan ilaçların önemli yan etkilerinin olduğu da bilinmektedir. İlaç kullanılmadan yapılan tüm uygulamalar, nonfarmakolojik yöntemler olarak tanımlanmaktadır.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|