Görüntüleme
11
Giriş: Çocuk yoğun bakım ünitelerinde hiponatremi bağımsız bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Hiponatreminin patogenezinde enfeksiyon hastalıkları, merkezi sinir sistemi sorunları ve yanlış replasman sıvılarının kullanımı gibi birçok faktör bulunmaktadır. Bu çalışmada üçüncü basamak bir pediatrik yoğun bakım ünitesinde hiponatreminin etiyolojisini ve prognozunu araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Kayseri Şehir Hastanesi 3. Basamak Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi’nde yatan 342 çocuk hastayı retrospektif olarak inceledik. Serum sodyum düzeyi 135 mEq/L'nin altında olan hastalar hiponatremi olarak kabul edildi. Kritik hiponatremi, serum sodyumunun 125 mEq/L'den az olması olarak tanımlandı. Hastanede kalış süresi, mortalite ve komorbiditelere ilişkin veriler analiz edildi. Bulgular: 342 pediatrik hastanın verileri değerlendirildi. Erkek/kadın oranı 192/150 (%56.1'e karşı %43.9) idi. Hastaların yaş ortalaması 41.78 ay (±57.7) (min-maks 1-212) idi. 25 hastada kritik hiponatremi olarak tanımlanabilecek 125 mEq/L'nin altında serum sodyumu vardı. Ortalama sodyum 131 (±3,3) mEq/L (min-maks: 109-134) idi. Serum kreatinin düzeyleri tedavi öncesi ve tedavi sonrası anlamlı farklılık gösterdi (p<0.001). Hiponatreminin ortalama düzelme süresi 2.1 gün (±1.29) (min-maks: 1-12) idi. Toplam 23 hastada serum sodyumu 125 mEq/L ve altındaydı. Takipleri sonunda tüm hastalarda mortalite oranı %23 idi. Sonuç: Hiponatremi çocuk yoğun bakım ünitelerinde sık görülen bir sorundur. Özellikle ciddi hiponatremi artmış mortalite ile ilişkilendirilebilir. Akciğer enfeksiyonlarında, travma hastalarında ve santral sinir sistemi patolojilerinde serum sodyumunun yakından izlenmesi gerekmektedir.
Introduction: Hyponatremia is accepted as an independent risk factor in pediatric intensive care units. Many comorbidities such as infectious diseases, central nervous system problems and incorrect replacement solutions are blamed in the pathogenesis of hyponatremia. In this study, we aimed to investigate the etiology and prognosis of hyponatremia in a tertiary pediatric intensive care unit. Materials and Methods: We retrospectively analyzed 342 pediatric patients hospitalized in the pediatric intensive care unit of Kayseri City Hospital. Patients with a serum sodium level below 135 mEq/L were considered hyponatremia. Critical hyponatremia was defined as serum sodium less than 125 mEq/L. Data on length of hospital stay, mortality and comorbidities were analyzed. Results: The data of 342 pediatric patients were evaluated. The male/female ratio was 192/150 (56.1% vs. 43.9%). The mean age of the patients was 41.78 months (±57.7) (min-max 1-212). Twenty-five patients had serum sodium below 125 mEq/L, which could be defined as critical hyponatremia. The mean sodium was 131 (±3.3) mEq/L (min-max: 109-134). The levels of serum creatinine significantly differs before and after treatment (p<0.001). The mean resolution time of hyponatremia was 2.1 days (±1.29) (min-max: 1-12) Serum sodium was 125 mEq/L and below in a total of 23 patients. The mortality rate was 23% in all patients at the end of their follow-up. Conclusions: Hyponatremia is a common problem in pediatric intensive care unit. Especially severe hyponatremia can be related with increased mortality. Close monitoring of sodium is needed in especially trauma patients and central pathologies as well as bronchopneumonia patients.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Makale Detay 
Benzer Makaleler
PDF Görüntüle
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Alıntı Yap
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
