GİRİŞ ve AMAÇ: Antimikrobiyallere dirençli Gram-negatif bakterilere bağlı gelişen enfeksiyonlar gittikçe artan oranlarda görülmektedir. Bu nedenle direnç paternlerinin rutin olarak taranması tedavide uygun antibiyotik verilmesi için önemlidir. Ancak, Kuzey Kıbrıs’daki antibiyotik direnç profiline ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Bu çalışma Kuzey Kıbrıs’daki Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Hastanesi’nde izole edilen Pseudomonas aeruginosa, Acinetobacter baumannii ve Klebsiella pneumoniae bakterilerindeki direnç oranlarının araştırılması amacıyla yapılmıştır. YÖNTEM ve GEREÇLER: YDÜ Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji Laboratuvarı’nda 01.08.2010 ve 31.12.2014 tarihleri arasında izole edilen P. aeruginosa, A. baumannii ve K. pneumoniae bakterileri bu çalışmaya dahil edilmiştir. Tanımlama ve duyarlılık testleri BD Phoenix 100 sistemi (6.01A yazılım programı) kullanılarak yapılmıştır. Antimikrobiyal duyarlılık test sonuçları CLSI (Clinical and Laboratory Standards Institute) kılavuzuna göre belirlenmiş ve bakteri izolatlarının antibiyotiklere olan direnç oranları retrospektif olarak incelenmiştir. BULGULAR: YDÜ Hastanesi’nde Ağustos 2010 ve Aralık 2014 tarihleri arasında izole edilen 186 P. aeruginosa, 61 A. baumannii, ve 204 K. pneumoniae suşunun antibiyotik direnç oranları değerlendirilmiştir. P. aeruginosa izolatlarında en yüksek direnç oranları aztreonam (%42,9), seftazidim (%19,5), levofloksasin (%20,2) ve siprofloksasin (%18,8) antibiyotiklerinde görülmüştür. İmipenem ve meropenem için ise daha düşük direnç oranları (sırasıyla %11,8 ve %6,5) saptanmıştır. A. baumannii izolatlarının, test edilen antibiyotiklerin çoğuna karşı yüksek seviyede dirençli (%32,8-%92,7) olduğu görülmüş; bu izolatlar arasındaki kolistin direnci ise %5,1 olarak belirlenmiştir. K. pneumoniae izolatlarında en yüksek direnç oranları ampisilin-sulbaktam (%39,9), sefazolin (%35,3), sefuroksim (%34,2) ve tetrasiklin (%30,8) antibiyotiklerinde; en düşük oranlar ise ertapenem (%4,6), imipenem (%0,0), meropenem (%1,0) ve amikasin (%0,0) antibiyotiklerinde saptanmıştır. Ayrıca, K. pneumoniae izolatları arasında %16,7 oranında genişlemiş spektrumlu beta-laktamaz (GSBL) pozitifliği görülmüştür. TARTIŞMA ve SONUÇ: Bu çalışma, bilgimiz dahilinde, Kuzey Kıbrıs’daki bir merkezde P. aeruginosa, A. baumannii ve K. pneumoniae izolatlarının antibiyotiklere karşı direnç oranlarını değerlendiren ilk araştırmadır. Çalışmamızda test edilen antibiyotikler arasında özellikle P. aeruginosa ve K. pneumoniae suşlarında karbapenem direnci; A. baumannii’de ise kolistin direnci, yüksek direnç oranlarının bildirildiği diğer çalışmalara göre daha düşük oranlarda bulunmuştur. Ancak, bu çalışmanın bulguları hastanemizde antibiyotik direncinin gözardı edilmemesi ve test sonuçlarının rutin olarak taranması gerektiğine işaret etmektedir. Çok merkezli çalışmalar yürütülerek, Kuzey Kıbrıs’daki antimikrobiyal direnç paternleri ve altta yatan genetik mekanizmalar ile ilgili daha geniş kapsamlı verilerin elde edilmesi gerekmektedir.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|