Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 ASOS INDEKS
 Görüntüleme 5
OSMANLI DEVLETİ’NİN İKAMET ELÇİLİĞİNE UYUM SÜRECİNDE MEHMED SAİD GALİB EFENDİ’NİN FRANSA ELÇİLİĞİ (1802-1803)
2024
Dergi:  
Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi
Yazar:  
Özet:

Kanuni Sultan Süleyman dönemi itibarıyla resmen başlamış olan Osmanlı-Fransız diplomatik ilişkileri, XVIII. yüzyıla kadar çoğunlukla Fransa’nın İstanbul’da bulunan elçileri vasıtasıyla sürdürülmüştür. Osmanlı Devleti, 1720’de Yirmisekiz Mehmed Çelebi’yi fevkalade elçi sıfatıyla Paris’e göndermiş, bu tarihten itibaren Osmanlı diplomasisi için Fransa’nın önemi giderek artmış ve XVIII. yüzyılda imzalanan Pasaforça, Belgrad ve Yaş gibi önemli antlaşmalarda Fransızların etkisi görülmüştür. Özellikle XVIII. yüzyılın ilk yarısında iki önemli Fransız büyükelçisi Marki de Bonnac ve Marki de Villeneuve, Osmanlıların dış politikasında etkin rol oynamışlardır. Öyle ki Bonnac, Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Fransa’ya gönderilmesi ve Osmanlı Devleti ile Avusturya-Rusya arasındaki temaslarda etkili olurken Villeneuve, hem Belgrad Antlaşması’nın imzalanmasında hem de Fransa’ya verilen 1740 kapitülasyonlarında ön plana çıkmıştır. Yüzyılın ikinci yarısında ise çoğunlukla Vergennes, Saint-Priest, Choiseul-Gouffier gibi Fransa Büyükelçileri aracılığı ile sürdürülen Osmanlı-Fransız diplomatik ilişkileri, III. Selim döneminde ikamet elçiliği sistemine geçiş yapılması ile birlikte farklı bir boyuta evrilecektir. Osmanlı Devleti, İkamet elçiliği sistemine geçiş aşamasında ilk ikamet elçiliğini Avrupa’daki siyasi şartlar gereği Fransa da ihdas edememiş, 1797 yılında Esseyyid Ali Efendi ile beraber ilk Paris ikamet elçiliğini kurmuştur. Böylece Fransa’nın İstanbul’da ikamet elçiliğini açmasından yaklaşık 260 yıl sonra Osmanlı Devleti Paris’teki ilk ikamet elçiliğini ihdas edebilmiştir. Fransa ile kesintisiz ve güvenilir diplomatik temaslar kurmayı amaçlayan Osmanlı Devleti, Napolyon’un Mısır Seferi’yle birlikte kendisini diplomatik bir kriz ortamında bulmuş, ilk Fransa ikamet elçisi Ali Efendi’nin başarısız girişimleri sebebiyle de bir türlü Fransa ile barış antlaşması imzalayamamıştır. Osmanlı Devleti ile Fransa arasında Mısır Sefer’inden dolayı askıya alınan olumlu diplomatik ilişkiler, 1793 yılına kadar sürdürülen muvakkat veya fevkalade elçi görevlendirme geleneğini tekrar gündeme getirmiştir. Osmanlı Devleti, Fransa’ya ikamet elçiliğine geçiş sürecinde adaptasyon için gerekli bir icraat olarak düşündüğü geçici elçi görevlendirmeyi uygun bulmuş, böylece Mehmed Said Galib Efendi, Osmanlı Devleti ile Fransa arasında barış antlaşmasının imzalanması için geçici süreliğine Paris elçiliğiyle görevlendirilmiştir. Bu çalışma III. Selim döneminde daimi temsil sistemine geçiş yapan Osmanlı Devleti’nin Paris’te bir ikamet elçi bulundururken, diplomatik bir sorunun çözüme kavuşması adına yeni bir muvakkat elçi görevlendirmesinin sebep ve sonuçlarını incelemektedir. Galib Efendi’nin muvakkat elçiliği, Osmanlı Devleti’nin XVIII. yüzyılın sonlarına kadar sürdürdüğü tek taraflı diplomasinin ikamet elçiliği sistemine geçildikten sonraki örneği olması açısından önemlidir. Çalışmanın başlığından da anlaşılacağı üzere ikamet elçiliklerinin ihdas edildiği zamanda ansızın muvakkat bir elçinin görevlendirilmesi, Osmanlı Devleti’nin hem modern diplomasiye ayak uydurma girişimleri hem de pragmatik tavrı üzerinden değerlendirilecektir.

Anahtar Kelimeler:

Mehmed Said Galib Efendi's Embassy To France In The Transition Process Of The Ottoman The Permanent Embassy (1802-1803)
2024
Yazar:  
Özet:

Ottoman-French diplomatic relations officially began during the reign of Suleiman the Magnificent and were primarily conducted through French ambassadors in Istanbul until the 18th century. In 1720, the Ottoman State sent Yirmisekiz Mehmed Çelebi to Paris as an extraordinary ambassador. From that point onward, the significance of France in Ottoman diplomacy gradually increased and French influence was evident in important treaties such as Pasaforça, Belgrade, and Jassy, which were signed in the 18th century. Particularly in the first half of the 18th century, two influential French ambassadors, Marquis de Bonnac and Marquis de Villeneuve, played active roles in Ottoman foreign policy. Bonnac was instrumental in arranging Yirmisekiz Mehmed Çelebi's visit to France and facilitating contacts between the Ottoman Empire and Austria-Russia, while Villeneuve played a key role in the signing of the Belgrade Treaty and the granting of 1740 capitulations to France. In the second half of the century, Ottoman-French diplomatic relations primarily relied on French ambassadors such as Vergennes, Saint-Priest, and Choiseul-Gouffier, and the transition to a permanent embassy system occurred during the reign of Selim III. Ottoman Empire could not establish its first permanent embassy in France due to political conditions in Europe during the transition. İt successfully established its first permanent embassy in Paris in 1797 with Esseyyid Ali Efendi. This marked the culmination of approximately 260 years since France had opened its permanent embassy in Istanbul. The Ottoman Empire sought uninterrupted and reliable diplomatic communication with France but found itself in a crisis during Napoleon's Egypt Campaign. The unsuccessful attempts of Ali Efendi, the first permanent ambassador, prevented the Ottoman Empire from signing a peace treaty with France. The positive diplomatic relations between the Ottoman Empire and France, which had been suspended due to the Egyptian Campaign, were later revived through temporary or extraordinary ambassadors, a practice that had been maintained until 1793. As part of the transition to a permanent embassy, the Ottoman Empire decided to appoint a temporary envoy to France as a necessary measure for adaptation. Mehmed Said Galib Efendi was temporarily assigned to the Paris embassy for the purpose of signing a peace treaty between the Ottoman Empire and France. This study explores the reasons and consequences of the Ottoman Empire, which had transitioned to a permanent embassy system during the Selim III period and had a resident ambassador in Paris, appointing a new temporary envoy to resolve a diplomatic issue. Galib Efendi's temporary embassy is important in that it is an example of the one-sided diplomacy of the Ottoman Empire until the end of the 18th century, after the transition to the permanent embassy system. The appointment of a temporary ambassador during the establishment of permanent embassies will be examined in this study, shedding light on the Ottoman Empire's efforts to keep pace with modern diplomacy and its pragmatic attitude.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler


Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi

Dergi Türü :   Uluslararası

Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi