Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 30
 İndirme 1
Geçmişe Bugün için Bakmak: Modern Dünyanın Mültecilik Krizi ve Osmanlı Muhacirin Komisyonu
2020
Dergi:  
Hitit İlahiyat Dergisi
Yazar:  
Özet:

Osmanlı İmparatorluğu, farklı yerlerden kendi topraklarına göç etmek zorunda kalan önemli miktarda insanı imparatorluğun değişik noktalarına yerleştirmiştir. Bu yerleştirme işlemini, kendisine sığınanların iskanından sorumlu olmak üzere kurmuş olduğu kurumlar vasıtasıyla yapmıştır. Bu kurumlardan biri 5 Ocak 1860’ta kurulan Muhacirin Komisyonudur. Bu makalede Osmanlı göç tecrübesi ve dayanmış olduğu tarihi ve teorik arka planı inceleyeceğim. Bu tarihi tecrübeyi incelerken göç ile ilgili geliştirilen hicret ve emān kavramları üzerinde duracağım. Bu kavramların hukuki ve kurumsal boyutlarını İslam hukuku çerçevesinde ele alacağım. Bu bize Osmanlı göç tecrübesinin hangi kuramsal arka plan üzerine kurulu olduğunu gösterecektir. Bu konuda ileri sürdüğüm iddiaları desteklemek için İslam hukuk külliyatında ve Osmanlı Arşiv belgelerinde zikredilen kavramları kullanacağım. Bu makalenin teorik çerçevesi 5x5 matris üzerine kuruludur. Osmanlı göç politikaları ile modern mültecilik yaklaşımları mukayese edildiğinde, bunlar arasında birbiriyle ilişkili beş gerilim alanı bulunmaktadır. Günümüzde bir krize dönüşmüş mültecilik meselesindeki bu gerilim noktaları şu kavram gruplamaları şeklindedir: Hicret-iltica: Bu kavram ikilisi, İslam hukukunun göç ve iskân anlayışı ile modern mültecilik ve sığınmacılık politikaları arasındaki gerilime işaret etmektedir. Bu iki kavram, hicret ve iltica arasındaki farklılığı ve gerilimi ifade eden diğer kavramlar ile açıklık kazanacaktır. Daimilik-geçicilik: Bu kavramlar hicret düşüncesinde yer alan daimî iskân anlayışı ile iltica kavramında içkin bulunan geçici ve sınırlı yerleşim arasındaki gerilimi ifade etmektedir. Katkı-yük: Bu gerilim bir yandan muhacirlerin daimî yerleşim anlayışının doğal bir sonucu olarak gittikleri yerlerin inşasına ve gelişimine sundukları katkılara, diğer yandan mülteci kamplarına geçici bir süreliğine yerleştirilen mültecilerin sığındıkları toplumlara entegrasyonlarından kaynaklanan ve günümüzde sığınmayı ciddi bir krize dönüştüren modern sorunlara işaret etmektedir. Sorumluluk-lütuf: Bu kavramlar bir yandan Kur’an’da, Gayr-ı Müslim dahi olsalar Müslüman bir topluma sığınma talebinde bulunanların bu talebinin yerine getirilmesinin zorunluluğunu, diğer yandan modern dönem sığınma hakkı ve insani yardım hakları tartışmalarının ulus devletin hükümranlığına bırakılmış bir tercih olduğunu ifade etmektedir. Dolayısıyla bunlar bir yanda zorunlu kabul diğer yanda üst bir lütuf anlayışının oluşturduğu gerilimleri ortaya koymaktadır. Emân-haklı korku: Matrisin son kavram çifti olan bu iki konsept, İslam ve modern mültecilik hukuklarında göç ve sığınma olgularının dayanmış olduğu teorik kavramsal zemine işaret etmektedir. Kur’ân-ı Kerim’deki bir ayetin yorumu üzerine kurulu olan teoriye göre renk, cinsiyet ve inanca bakmaksızın sığınma ve korunma talebinde bulunanların bu talebinin yerine getirilmesi İslam uluslararası hukuk açısından zorunludur ve bu zorunluluk emân kavramı ile ifade edilmiştir. Buna karşılık, modern uluslararası hukukta başka bir ülkenin vatandaşı olup sığınma talebinde bulunanlara bu hakkın verilmesi haklı bir korkuya dayanmak zorundadır. Makalenin temel iddialarından biri, Osmanlı göç politikalarının bize teorinin pratiği nasıl beslediği ve pratiğin de bu teoriden hareketle nasıl insan merkezli bir yaklaşım geliştirdiğini göstermek olacaktır. Bu nedenle Osmanlı göç politikalarının teorik arka planını ve bunun nasıl uygulamaya dönüştüğünü inceleyecek bu uygulamaların günümüzde göç olgusu ile ilgilenen politika yapıcılar, hukukçular, sosyologlar ve kurumlar için örnek bir model olduğunu ortaya koyacağım. Bu bağlamda, İslam hukuku içerisinde geliştirilen bu kavramların ortaya koyduğu teorik çerçeve üzerine kurulu olan Osmanlı Muhacirin Komisyonu’nun nasıl işlediğini incelemeye çalışacağım. Buradan hareketle Müslüman toplumların göç konusundaki tarihsel tecrübelerinin günümüzde bir krize dönüşmüş olan mültecilik probleminin çözümüne önemli katkılar sunacağını tartışacağım.

Anahtar Kelimeler:

Looking At The Past For Today: The Refugee Crisis Of The Modern World and The Ottoman Commission For Immigrants (muhacirin Komisyonu)
2020
Yazar:  
Özet:

The Ottoman Empire handled the massive populations fleeing to its lands through various institutions tasked with settling them in different parts of the empire. One such institution was the Muhacirin Komisyonu, established on January 5, 1860. In this article, I will examine the Ottoman migration experience, as well as the theoretical and historical background on which it was built. While studying the historical experience, I will explore the concepts developed regarding migration within the context of hijra and amān. I will discuss the legal and institutional dimensions of these concepts as developed in Islamic law and the Ottoman experience. This will show us on which conceptual background the Ottoman migration experience is based. I will use the concepts discussed in Islamic legal manuals and documents in the Ottoman Archives to support my argument. The theoretical framework of the article depends on 5 x 5 matrices. There are five interrelated tensions derived from my comparison between the Ottoman experience and modern approaches to refugee rights. On the basis of my research, it is possible to express these tensions as follows: Hijrah versus asylum: This refers to the tensions between the Islamic understanding of migration and modern policies of asylum, which will become clearer through the following tensions. Permanency versus temporality: These concepts point to the tensions between the permanency of residence assumed in the idea of hijra and the limitation of stay based on the concept of refuge. Contribution versus burden: This tension refers, on the one hand, to contributions of the muhājirīn to the local population as a result of being accepted as permanent residents, and, on the other hand, the barriers to integration as a result of the temporality of the modern migrants’ status settled in camps. Obligation versus favor: This refers to the tension between the Qur’ānic principle that declares the obligation of accepting those who seek safeguard, including non-Muslims, and the modern rights to asylum and humanitarian aid based on the choice of the sovereign state. Safeguard (amān) versus well-founded fear: This tension refers to the main concepts of migration in Islamic law and modern refugee law, respectively. As mentioned in a Qur’ānic verse, it is necessary under Islamic law to grant safeguard to whosoever seeks protection. In contrast, according to modern law, granting the right of asylum to the citizens of another state must be based on well-founded fear. One of the main arguments of the article is that the Ottoman migration policies show how the theory guides the practice and how the practice develops a human-centered approach based on this theory. Therefore, I will examine the theoretical background of the Ottoman immigration policies and how it has turned into practice as a model that can be used by the current policy makers, legal scholars, sociologists and institutions dealing with the migration issue. I will argue that the historical practices of Muslim societies have made significant contributions as a solution to the refugee phenomenon that has turned into a crisis today.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler
Hitit İlahiyat Dergisi

Alan :   İlahiyat

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 639
Atıf : 1.707
Hitit İlahiyat Dergisi